2 Nisan 2017 Pazar

DİVAN-I KEBİR 3 CİLT 3470 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

3470. Sus ki zahmet, eziyet, kerem (Asillik, büyüklük) sahibine hazne (Depo) gelir, define kesilir;
Ahrette inanan kişiye atış, cennettir, bağdır, bahçedir.

Ey can terbiyecisi, başını ağrıtıyoruz senin, nasılsın?
A bütün dilberlerin gönüllerini kapıp alan nicesin?

A merhametli Ay, geceleyin sana zahmet vermedeyiz, seher çağı feryatlar etmedeyiz;
Bu feryatlar sana erişmede, ne âlemdesin, nasılsın?

A uyumayan, a güzelim gözlerine uyku girmeyen dilber, çanın çan gıcırtısından, bekçinin narasından ne haldesin?

A gökyüzünün garibi, şu yeryüzüne düşmüşsün, yazık sana?
A güzellik, a alım dünyası, şu dünyada nicesin?

Güneşi kim sorar?
Sen de güneş gibi boyuna dönüp dolaşmadasın;
Gül bahçesine kim der;
A gül bahçesi nasılsın?

Beti-benzi sararmış kişiye nasılsın, gönlünde ne dert var diye sorarlar;
Fakat beti-benzi yerinde, erguvana dönmüş kişiye nasılsın, ne haldesin diye sormazlar.

Çirkin suratlının biri, aynaya nasılsın diye sordu;
Ayna dedi ki:
Ben ışık gibiyim, fakat sen nasılsın a kaltaban (Şarlatan, yalancı, hileci)?

Çirkin cevap verdi de dedi ki:
Ben tersine konuşuyorum;
Tarla gibi hani, o da gökyüzüne nasılsın der.

Yani ağzımı açtım, şahrem-şahrem (Parçalanmış olarak) yarıldım, kupkuru dudaklarımı gör de şarabın, ey ağız, nasılsın desin.
                                ***
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Büyük kişinin başına gelen zahmetlerin, eziyetlerin, zorlukların ona değerler kazandıracağını, kişi ahrete inanıyorsa cennette yaşıyor gibi yaşamına devam edeceğini, sıkıntıların onu bunaltmayacağını öğrendik.
2.    Büyük ve etkenliği devam eden kişi hep görünür, bilinir olduğundan sorulmayacağını, sorulmamasının aramadığı manasına gelmediğini öğrendik.
3.    Çirkin kişinin kendisine hal-hatır sorulduğunda dikkati ve bakışı başka yöne yönlendireceğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini çok özlediğini, göresi geldiğini, karşısında gibi hal-hatır sorduğunu, özlemini bu şekilde tatmin etmeye çalıştığını öğrendik, anladık.
                               *                                                          

RAVLİ

Popüler Yayınlar