28 Nisan 2016 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2740 İNCİ BEYİT

2740. (Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini anlatımı ve övmesi)
Bu yolculukta (Allah’a ulaşmada) bir büyüğe uymak, bir uluyu taklit etmek, adeta ele alınan bir sopadır;
Yolun aydınlığıyla büyüklüğüyle o sopan, elinde bir Zülfekar  (Hz. Muhammed’in Hz. Ali’ye armağan ettiği ucu çatallı kılıç) kesilir.

Musa, sopasını taşa vurdu, güzelim bir su kaynayıp coştu taştan;
O sopa, Zülfekar’dı da onun için su verilmişti ona, onun için parıl-parıl parlıyordu.

Gönül, bugün gökyüzü gibi elsiz-ayaksız, çıkageldi,
La’l renkli (Kırmızı) şaraplarla mahmurluk sökmüştü, sersemliği hiç kalmamıştı.

Dedim ki:
“ A gönül, ne oldu da küstahça gidiyorsun”?
Dedi ki:
“ Sevgili gündüzün şarap sundu bana.

Bugün aslan avcısıyım artık, erkek aslana bile saldırırım;
Çünkü çayırlıktan sarhoş bir halde çıkageldim.

Gökyüzü çayırlığında öküz, aslanla beraber yayılmada;
Bir ateş salayım o çayırlığa da öküz (Görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz) de yansın, aslan (Gürbüz, cesur, yiğit) da.

Gerçekten de Kâf’la nun (Arapça harfler ‘k’ ile ‘n’ harfi), taşla demir, bir çakmak sanki (Kıvılcım çıkartan);
Varlıkla yokluk birbirine çakılmada, yıldızlar parlayıp çıkmada.

Kutlu yıldızlar, âşıklara doğru sıçrar;
Onların kıvılcımlarından yüzlerce güzel meydana gelir sanki.

Yomsuz (Uğursuz)-kutsuz (Mutsuz, zavallı) yıldızlarsa vuslat (Sevgili ile buluşma) vaadinde bulundular mı güle, cefa (Eziyet) etmeye giriştiler mi dikene benzeyen kutlu yüzlü kutsuz kişilere sıçrar (İyi ve güzel insanlar bu yıldızların uğursuzluğuna uğrarlar).

Bir bölük halk da vardır (Âşıklar), kutluluğundan da geçmiştir, kutsuzluğundan da;
Onlar, yıldızlar gibi sevgilinin güzellik güneşinde mahvolup gitmişlerdir.
                       ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ı arama, bulma, sevgili olarak bilme yolculuğunda daha önce bu yoldan gidip gelmişi taklit etmenin, bu büyüğe uymanın fayda sağladığını, bu büyüğün yolumuzu aydınlattığını,  bize zarar verecekleri etkisiz hale getirecek silah ve gıda verdiğini öğrendik.
2.    Ele- ayağa ihtiyaç olmadan da bir yerden gelinebileceğini, gidilebileceğini öğrendik.
3.    Yeryüzünün ve gökyüzünde cesur, yiğit, kişiler ile kaba görgüsüz kişilerin bir arada olabileceklerini öğrendik.
4.    Kutluluk ve kutsuzluk arayışlarının yıldızlara kadar uzandığını, bizim bunların daha ötesinde sevinç içinde yaşayan âşıkların topluluğuna ulaşmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
Kim ki, sevgilinin güzellik güneşinde kendini yok ettiyse artık o güneş olduğunu, kutlu olmaktan, kutsuzluktan kurtulmak için uğraşmaktan vazgeçtiklerini öğrendik, anladık.
                         *

RAVLİ

Popüler Yayınlar