27 Nisan 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2730 İNCİ BEYİT

2730. (Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini anlatımı ve övmesi)
Şemseddin’in güneşi, ne doğudadır, ne batıda;
Bu bakımdan o güneşe ulaşanların gölgeleri de bambaşka göklerin çevresinde döner-dolaşır.

Erler, gönül gibi her yanı dolaşır dururlar;
Fakat ne konak yerine bağlıdır onlar, ne deve, eyer (Atın üstüne binmek için konan) kaydına düşerler.

Güneşin tesiriyle suyumuz, toprağımız gönül kesilmiştir;
Cüzlerimiz (Bütünün parçaları), gönül gibi gökyüzünün de üstünde uçup gezmededir.

Zaten gökyüzü de nedir ki gönlümüz o yana gitsin;
Şu bedenimiz, şu canımız, gönlümüz, tamamıyla o güzele vurulmuştur, onun yanındadır hep.

Ayrılık derdiyle dudağımız kupkuruydu, gözlerimiz yaş içinde;
Şimdiyse onunla buluştuk, o buluşmanın ışığıyla ne o kuru, ne bu yaş.

Gittiler, geldiler, maksatlarına ulaştılar;
Başkalarıysa bulanık su gibi kendi sularında, kendi topraklarında bus-bulanık kaldılar.

Aşığın, aşkın tabiatı, dört tabiattan (Benlikten, toplumdan, doğadan, zamandan) dışarıdadır, âşıklar, dört unsurdan da (Toprak, hava, su ateş) yüzlerce yıl üstündür, beş duygudan da (koklama, tatma, görme, dokunma, duyma) yedi gökten de.

Beşinci tabiat (Aşkın doğal yapısı, davranış biçimi), canın yularını tutar da çekerse sus, şu cihandan bahsetme, terci’ (Aşkı öven veznini) söylemeye bak.

Gerçekler göğüne yönel, o diyara yürü;
Oraya giden, ne yayadır ne atlı (Kanatsız uçandır).

Aşkın çevresinde dönüp dolaşırken nerden toza-toprağa batacak?
Issı (Sıcaklığını), aydın, güzel bir halde güneş gibi apaydın at süredur.
                       ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şemsi Tebrizi Hazretlerini sevenin dünya yaşantısından kurtulacağını, gökyüzü yaşamına alışacağını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerine ulaşabilenlerin gökyüzünde yer edindiklerini, ulaşmayanların ise yeryüzünde bulanık bir hayat yaşamaya devam ettiklerini öğrendik.
3.    İnsanı; benliğin, toplumun, yaşadığımız yerin ve zamanın esiri edecek şekilde tesir ettiğini, bundan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
                          *
İşte böyle yaren;
Şu an yaşadığımız âlemin en altta olan bir âlem olduğunu, bu âlemin tesirinde olduğumuzu ancak bedenimiz bu âlemde yaşarken gönlümüzü Allah’a ve dostlarına verirsek canımızın yüksek âlemde yaşama şansının olduğunu,

Bu yaşayış biçimini Allah dostlarından öğrenebileceğimizi, gerçek olduğunu bizzat yaşayacağımızı, Allah dostlarının öğretilerinde abartma, kandırma, yanıltma olmadığını göreceğimizi, sözlerini doğrulayıp tasdik edeceğimizi öğrendik, anladık.
                         *

RAVLİ

Popüler Yayınlar