9 Nisan 2016 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2530 İNCİ BEYİT

2530. O şarap satan aşk (Tanrı sözleri), küpe, testiye sığmayan şarapla (Bu güne kadar hiçbir kulağın duymadığı, insanı kendinden geçiren sözleri duyup) sarhoş olmuş, kıyametler koparıyor (Gürültüler çıkartıyor, kargaşalara yol açıyorlar).

O şarabı dilsiz kişinin (Sessiz olanın, ses çıkarmayanın) dili tadar;
O şarap boğazı olmayanın (Yemeyenin, içmeyenin) boğazını ferahlatır.

Yeter, ne kadar da söz söylemeyi arzuluyorsun;
Ben o şarapla sarhoşum da söylemeye hiç arzum yok.

Bugün, gökyüzü bile Ay yüzlümüze (Tebrizli Tanrı Şems’ine) hayran;
Güneş bile onun yüzünün parlaklığını görmüş de bozulmuş.

Varlık sabahında bundan başka bir güneş yok, zerre-zerre, her varı, tüm varlığı onun birlik güneşi ışıtıyor.

Fakat her akşam, her sabah türlü-türlü şekillerle görünmede;
Bu sebeple her biri, öbüründen başka sanılmada.

Sana, çeşitli şekilleri birbirine zıt gibi gösterir;
Bu zıt şeylerde de bir ayrılık gizlenir.

Sende savaş oldu mu sanki iki ordu vardır, fakat savaş olmazsa bilirsin ki ordu, bir tek ordudur.

Halil’de lütuf  (Önemli bir kişiden veya yerden gelen yardım) vardı, o yüzden ateş, kendisinde su göründü;
Nemrut, kahırdan ibaretti (Yok etmek, ezmek, perişan etmek, mahvetmek isteyen olduğu için), ona su, ateş kesildi.

Yusuf, hasetçilerin gözlerine kurt göründü;
Güzel şeker dudaklı bir kardeş olduğu gizli kaldı.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Söz söylemeye düşkün olmayıp suskun bir hayatı sever ve istersek; kulağımıza ihtiyaç duymadan söylenen sözleri duyabileceğimizi öğrendik.
2.    Ağzımızı ve dilimizi kullanmadan söz söyleyebileceğimizi, yürekten söylediğimiz sözleri duyacak hassaslıkta kişilerin olduğunu öğrendik.
3.    Hiçbir şey ağza alınmadan ağzımızda güzel bir tat olabileceğini öğrendik.
4.    Söz söylemeden gözlerin söylediği sözü okumamız, anlamamız gerektiğini, Allah dostlarından öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Allah’tan veya Allah dostlarından yardım alan kişiye ateşin serinleten bir hale geldiğini öğrendik, anladık.

Benlik içinde olup kuvvetini başkalarına hükmetmek, kontrol etmek isteyen için suyun ateş gibi yakıcı olacağını öğrendik, anladık.

Mevlevilik yolunda mesafe alanın dudaksız, dilsiz, ağızsız söz söylemeyi, her kulağın duyamayacağı söylenen sözleri duyabileceğini Mevlana Hazretlerinden, Şems Hazretlerinden öğrendik, anladık.

Nasıl ki rüyada birisini görüp söz söylediğimizi, onun da bize söz söylemesini anlatırız ya, aslında ağzımızla ve kulağımızla ne söz söyleriz ne de söz dinleriz.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar