2530. O şarap satan aşk (Tanrı
sözleri), küpe, testiye sığmayan şarapla (Bu
güne kadar hiçbir kulağın duymadığı, insanı kendinden geçiren sözleri duyup)
sarhoş olmuş, kıyametler koparıyor (Gürültüler
çıkartıyor, kargaşalara yol açıyorlar).
O şarabı dilsiz kişinin (Sessiz
olanın, ses çıkarmayanın) dili tadar;
O şarap boğazı olmayanın (Yemeyenin,
içmeyenin) boğazını ferahlatır.
Yeter, ne kadar da söz söylemeyi arzuluyorsun;
Ben o şarapla sarhoşum da söylemeye hiç arzum yok.
Bugün, gökyüzü bile Ay yüzlümüze (Tebrizli Tanrı Şems’ine) hayran;
Güneş bile onun yüzünün parlaklığını görmüş de
bozulmuş.
Varlık sabahında bundan başka bir güneş yok,
zerre-zerre, her varı, tüm varlığı onun birlik güneşi ışıtıyor.
Fakat her akşam, her sabah türlü-türlü şekillerle
görünmede;
Bu sebeple her biri, öbüründen başka sanılmada.
Sana, çeşitli şekilleri birbirine zıt gibi gösterir;
Bu zıt şeylerde de bir ayrılık gizlenir.
Sende savaş oldu mu sanki iki ordu vardır, fakat
savaş olmazsa bilirsin ki ordu, bir tek ordudur.
Halil’de lütuf (Önemli bir kişiden
veya yerden gelen yardım) vardı, o yüzden ateş, kendisinde su göründü;
Nemrut, kahırdan ibaretti (Yok
etmek, ezmek, perişan etmek, mahvetmek isteyen olduğu için), ona su,
ateş kesildi.
Yusuf, hasetçilerin gözlerine kurt göründü;
Güzel şeker dudaklı bir kardeş olduğu gizli kaldı.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Söz söylemeye
düşkün olmayıp suskun bir hayatı sever ve istersek; kulağımıza ihtiyaç duymadan
söylenen sözleri duyabileceğimizi öğrendik.
2.
Ağzımızı ve
dilimizi kullanmadan söz söyleyebileceğimizi, yürekten söylediğimiz sözleri
duyacak hassaslıkta kişilerin olduğunu öğrendik.
3.
Hiçbir şey ağza alınmadan
ağzımızda güzel bir tat olabileceğini öğrendik.
4.
Söz söylemeden
gözlerin söylediği sözü okumamız, anlamamız gerektiğini, Allah dostlarından
öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’tan veya Allah dostlarından yardım alan kişiye
ateşin serinleten bir hale geldiğini öğrendik, anladık.
Benlik içinde olup kuvvetini başkalarına hükmetmek,
kontrol etmek isteyen için suyun ateş gibi yakıcı olacağını öğrendik, anladık.
Mevlevilik yolunda mesafe alanın dudaksız, dilsiz,
ağızsız söz söylemeyi, her kulağın duyamayacağı söylenen sözleri duyabileceğini
Mevlana Hazretlerinden, Şems Hazretlerinden öğrendik, anladık.
Nasıl ki rüyada birisini görüp söz söylediğimizi, onun
da bize söz söylemesini anlatırız ya, aslında ağzımızla ve kulağımızla ne söz
söyleriz ne de söz dinleriz.
*
RAVLİ