17 Nisan 2016 Pazar

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2610 İNCİ BEYİT

2610. Tebriz’in övündüğü Şemseddin’in hayaline horlukla (Değersiz gözle) bakma, çünkü o kanlar içen padişah pek naziktir (Başkalarına karşı çok naziktir).

Can bedene geldi, beden cana gitmedi, gerçekten de okun uçup gittiği yere yay gitmez.

Can, bedenden uçup gitmek için çevikleşti, sıçradı gitti;
Şu ağır bedense yerlere döşendi, gökyüzüne ağarmadı.

Can, topraktan yapılma evde bedenin ev sahipliğini yaptı;
Fakat beden, evi sevdi, eve öyle bir bağlandı ki evde kaldı, ev sahibiyle beraber gitmedi.

Ten öylesine yapayalnız kaldı ki  (Yanında kimse veya hiçbir şey bulunmayan) hiç umulmazdı bu;
Hâlbuki can, şüphenin bile giremediği bir yere gitti, ulaştı.

Sonucu ayrılık, bir bak da gör, dünya, dünya olalı dünyaya gelip de gitmeyen kişiyi kim gördü şu dünyada?

Ölüm gelip çatar, boğazını sıkar da şaşırır kalırsın, sanki haberci gelmedi de bunu söylemedi sana.

Su, azatlığıma (Özgürlüğüme) dair bunca ağız açtı, bunca rahmetler (Suçumuz bağışlandı, iyilikler ) yağdı üstüme;
Fakat hiçbir karınca yuvasına zarar vermedi, hiçbir karıncanın ağzına girmedi.

Sağdan, soldan boş yere kınamalar, yermeler duyulsa bile âşık olan kişi, aşktan dönmez.

Ay, ışığını yayar, saçar, köpekse havlar durur;
Ayın ne suçu var, köpeğin huyu budur.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Tebrizli Tanrı Şems’inin hayalinin bile insana yeniden can bağışladığını, bu hayali önemsememiz gerektiğini öğrendik.
2.    Beden veya ten aramanın çok beğenilen bir davranış olmadığını, bedenimizin eve veya toprağı severek bağlı olduğunu öğrendik.
3.    Canımızın ok gibi hareket eder durumda olduğunu, canımızı değerli hedeflere doğru atmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Canımızın bedenimize bir müddet bağlı kaldığını, kimsenin hayal bile edemediği bir yere doğru gittiğini öğrendik.
5.    Ölümün ölenlerle kendini hatırlattığını, Mevlana Hazretleri ve dostları ne kadar hatırlatsalar da toprağı evi seven kişinin önemsemediğini öğrendik.
                            *
İşte böyle yaren;
Dünyaya gelip de gitmeyenin olmadığını, özgürlük sözü edilse de bunun yararının ve zararının olmadığını öğrendik, anladık.

Her insanın yaradılışına ve ruh özelliklerinin bütününe göre alışkanlık oluşturacağını öğrendik, anladık.

Sıradan biri olmaktan kurtulmak isteyenlerin canlarını Şems ve Mevlana Hazretleri gibi büyüklere ve dostlarına vererek, onlara bağlanarak, bu yolda hizmet ederek büyüklerin saygısını kazananların çok özel kimlik ve kişilik kazanacaklarını,  büyüklerin çevrelerinde yer bulabileceklerini öğrendik, anladık.
                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar