2610. Tebriz’in övündüğü Şemseddin’in hayaline
horlukla (Değersiz gözle) bakma, çünkü o kanlar
içen padişah pek naziktir (Başkalarına karşı çok
naziktir).
Can bedene geldi, beden cana gitmedi, gerçekten de
okun uçup gittiği yere yay gitmez.
Can, bedenden uçup gitmek için çevikleşti, sıçradı
gitti;
Şu ağır bedense yerlere döşendi, gökyüzüne ağarmadı.
Can, topraktan yapılma evde bedenin ev sahipliğini
yaptı;
Fakat beden, evi sevdi, eve öyle bir bağlandı ki
evde kaldı, ev sahibiyle beraber gitmedi.
Ten öylesine yapayalnız kaldı ki (Yanında kimse veya
hiçbir şey bulunmayan) hiç umulmazdı bu;
Hâlbuki can, şüphenin bile giremediği bir yere
gitti, ulaştı.
Sonucu ayrılık, bir bak da gör, dünya,
dünya olalı dünyaya gelip de gitmeyen kişiyi kim gördü şu dünyada?
Ölüm gelip çatar, boğazını sıkar da
şaşırır kalırsın, sanki haberci gelmedi de bunu söylemedi sana.
Su, azatlığıma (Özgürlüğüme)
dair bunca ağız açtı, bunca rahmetler (Suçumuz
bağışlandı, iyilikler ) yağdı üstüme;
Fakat hiçbir karınca yuvasına zarar vermedi, hiçbir
karıncanın ağzına girmedi.
Sağdan, soldan boş yere kınamalar, yermeler duyulsa
bile âşık olan kişi, aşktan dönmez.
Ay, ışığını yayar, saçar, köpekse havlar durur;
Ayın ne suçu var, köpeğin huyu budur.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Tebrizli Tanrı
Şems’inin hayalinin bile insana yeniden can bağışladığını, bu hayali
önemsememiz gerektiğini öğrendik.
2.
Beden veya ten
aramanın çok beğenilen bir davranış olmadığını, bedenimizin eve veya toprağı
severek bağlı olduğunu öğrendik.
3.
Canımızın ok gibi
hareket eder durumda olduğunu, canımızı değerli hedeflere doğru atmamız gerektiğini
öğrendik.
4.
Canımızın
bedenimize bir müddet bağlı kaldığını, kimsenin hayal bile edemediği bir yere
doğru gittiğini öğrendik.
5.
Ölümün ölenlerle
kendini hatırlattığını, Mevlana Hazretleri ve dostları ne kadar hatırlatsalar
da toprağı evi seven kişinin önemsemediğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dünyaya gelip de gitmeyenin olmadığını, özgürlük sözü
edilse de bunun yararının ve zararının olmadığını öğrendik, anladık.
Her insanın yaradılışına ve ruh özelliklerinin
bütününe göre alışkanlık oluşturacağını öğrendik, anladık.
Sıradan biri olmaktan kurtulmak isteyenlerin canlarını
Şems ve Mevlana Hazretleri gibi büyüklere ve dostlarına vererek, onlara bağlanarak,
bu yolda hizmet ederek büyüklerin saygısını kazananların çok özel kimlik ve
kişilik kazanacaklarını, büyüklerin
çevrelerinde yer bulabileceklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ