16 Nisan 2016 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2600 İNCİ BEYİT

2600. (Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerini öğrendik)
Yasemin bedenli dedi, güzelliğinin zekâtı olarak bir kerecik bak bana;
Gözlerim incilerle (Şekli değişmeyen sırlarla) dopdolu, yüzüm sapsarı (Uygun olanı bulamadığım için, bu sırları açıklayamadığım için hastalandım).

Bir elim kapı halkasında, öbür elim başımda;
Onun için sen lütfet (İyilik yap),bir kerecik kapı aralığından bak bana.

Sevgili dedi ki: Zerre-zerre, bütün dünya bana âşık, yürü, git, getirdiğin matah (Değersiz), bizce pek aşağılık bir şey.

Gel ey aşk şahı, gel ey Tebriz’in övündüğü Şems;
Bu ateşli hikâye harflere sığmıyor, sözle anlatılmaktan üstün.

Ey gül, gerçi nazik-nazenin bir yüzün var;
Fakat gene de yanağını, sevgilinin yanağına koyma;
Çünkü o, senden de nazik (İnce yapılı), senden de nazenin (Cilveli, nazlı).

Onu gönlüne de getirme, çünkü yanağını yanağına kodun mu içindeki sırrı bilir, anlar, gönüller alan dost, pek naziktir (Dikkat isteyen, özen gerektiren biridir).

İstek haddi (Sınırı) aştı mı izlice, hırsızlama secde et (Onun haberi olmadan saygı göster);
Fakat fazla da üstüne düşme, çünkü o çok naziktir (Özen, dikkat gösterilmezse kırılabilen, bozulabilen, kötüleşebilen biridir).

Kendinden geçmişsin her vakit, senin vaktindir, fakat kendindeysen vaktini gözle, çünkü sırlar pek incedir pek.

Gönlünü gamdan arıt sil-süpür, çünkü gönül, onun hayalinin evidir, o yankesici, o düzenbaz güzelin hayaliyse pek naziktir.

Günün binde gülün gölgesi dostun hayaline vurdu da dosta öyle bir iş etti ki…
Gerçekten de ince bir iş bu.
                        ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin çok özel biri olduğunu, Mevlana Hazretlerinin özelliklerini bize teker-teker anlattığını öğrendik.
2.    Düşüncelerimde, isteklerimizde, hayalimizde Tebriz’li Tanrı Şems’ini canlandırmaya çalışmamızın önemi olduğunu öğrendik.
                                *
İşte böyle yaren;
Tatmin edici olmayandan düşünceden;

Bizi tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede güvensizlik duygusuna kapılmamak için;

Üzüntülü olarak düşünme sarmalından kurtulmak için;
Kötü bir şey olacakmış, onun da kendi başına geleceğini öngörmek korkusundan;

Olmasını istemediğimiz olayların başımıza gelebileceğini düşünmekten oluşan rahatsız edici duygudan kurtulmak için;

 Düşünsel ve yanlış görüş ile yanlış değerlendirme yapmakla oluşacak duygusal karışıklık ve arkasından hemen gelen ruhsal hastalıklardan kurtulmak için;

Mevlana Hazretlerinin önerdiği “ Yalnız bir hastalığın olsun, o da aşk olsun” sözünün vazgeçilemez bir insan yaşamının aydınlık içinde olması için daha güzel öneri ne olabilir ki?
                          *

RAVLİ

Popüler Yayınlar