2720. (Mevlana Hazretlerinin
Peygamberimizi anlatımı ve övmesi)
Varını-yoğunu peygamberlerin bulunduğu yana çekip
götüren, yokluğun yağmalamasından da emindir, ecelin yağmalamasından da.
O güzel göze, hiçbir kötü göz dokunmaz, çünkü o,
güzellik mumunu almış, kimseciklerin bulunmadığı, kimseciklerin görmediği yere
götürmüştür.
Biz, kazadan, kaderden kaçtık, hacetleri (Tanrıdan yerine getirilmesi beklenen ihtiyaçları) veren,
dilekleri yapan Tanrı’nın yanına sığındık, kazadan, kaderden gelip çatana gene
kazayı, kaderi takdir eden giderir ancak.
Bunların hepsi de geldi geçti;
Ne mutlu o gönüle ki birdenbire gördü de kendinden
geçti gitti.
Sırlara gebe olan, gizli şeylerin anaları bulunan
gökyüzü çavuşları bize tutmuşlar, çeke-çeke göklere götürmedeler.
Seyredin de görün, melekler, arştan geldiler,
kutluluk güneşinin aydınlığıyla hepsi de parlak.
Biz gölge gibi arkalarından koşalım da gölgeler de
güneş kaynadığından nasiplerini alsın.
Çünkü gölgeler, güneşe taparlar;
O nasıl konuk olarak geldiyse bunların da hepsi
konuktur.
Akıllarındaki düşünceler, Aklı Evvelden (Olay olmadan önce aklına gelir sonra da) meydana
gelir;
Bunların tedbirleri (Hazırlıkları),
tasarrufları (Kullanma yetkisi), tedbirlerinden,
onun (Allah) tasarrufundan meydana gelir.
Önce tohumu ekmiştir de sonunda ağaç bitmiş, boy
atmıştır dersin;
Fakat öyle değil;
Gözünü aç da gör, bunların ne önleri vardır, ne
sonları.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Eminlik
istiyorsak tüm varlığımızla Peygamber efendimizi arzulamamız ve onun sevgi ve
saygısını kazanmak için çalışmamız gerektiğini, Peygamberimizin bizi kimseciklerin
görmediği yere götürdüğünü öğrendik.
2.
Bu yolda
hoşlanmadığımız, canımızı yakan her ne başımıza gelirse gelsin bunları veren
ile ortadan kaldırıp iyileştirecek olanın aynı kişi olacağını öğrendik.
3.
Peygamber yolunda
olanı meleklerin gökyüzüne götürdüklerini Allah’ın nurundan faydalandığımızı
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Aklımıza gelen her ne ise bunun evvelce bunun bir
kaydı olduğunu, düşünce olarak kendisini gösterdiğini, Peygamber efendimize
yaklaşan insanların bu kayıtların farkına varacaklarını, uyarılacaklarını, ne olduğunu,
ne olacağını göstererek meraklarının gideceğini öğrendik, anladık.
Toprağa tohum korlar, biz topraktan yaratıldığımız
için içimize tohumu korlar, bu tohum her ne ise uygun iklim koşullarında
kendini göstereceğinden iyi cins tohuma talip olmamız ve bunu büyütmemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
Basitçe yaren;
Allah her şeyi düşünür, tedbir alır kendi
isteğine, bizim durumumuza bakarak yapılması gerekeni yapar ve yaptırır.
Mümin kuluna bunu önce veya sonra bildirir.
Mümin kul bu kararın Allah tarafından
olduğunu bilir ve sakinler.
Mümin kul başına kötü bir şey gelse bile
daha sonra güzel şeylerin başına geleceğini bilir, sabreder, bekler, sevinir.
*
RAVLİ