2390. (Mevlana Hazretlerinin
Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatımı)
Biz, tulumla, küple, testilerle karar edemeyiz, bizi
çekin, ırmağımıza götürün.
O kaynaklarda oturan peri yüzlüye, sarhoş aklımızın,
kararsız gönlümüzün huzuruna-kararına ulaştırın bizi.
Ay da bizim gibi onun sevdasıyla eriyip gitti,
görünmez oldu;
Yüzünden armağan olarak bir güneş kaldı bize.
Ey sabahımızın parlaklığı, sabahleyin içtiğimiz
şarap meclisimizi aydınlatan zarif güzelimiz;
Ey birbiri ardınca, biteviye gelen, sayıya sığmaz
devletimiz.
Çok sarhoşsun, adam-akıllı kendinden geçmişsin amma
gevşeklik etme, gene de iç;
Çünkü bizim şarabımız, bizim mahmurluğumuz hakkında
ne desen değer.
Güneş gibi parıl-parlayan, ateşle dopdolu kadehi
hemencecik al, Ay yüzlü padişahımızın yüzüne bakarak, güzelliğine dalarak iç.
Şunun işi
yarıda kaldı, benim gönlüm de işten-güçten oldu;
Fakat işimize-gücümüze sahip olan, işler, işe o
koyulur.
Ey evden-barktan ayrılan, şehrinden cüda (Yurdundan uzak) düşen, Tanrı evinin yolculuğundan hoş
geldin.
Kâ’be’yi ziyaret etmek, Mustafa’nın yüzünü görmek
için gündüzleri, azıksız yollar aştın, geceleri bile kararın yoktu.
O Tanrı kıblegâhına yüzünü, gözünü sürdün, Tanrı
evine girdin, “Giren aman bulur, kurtulur” (Âl-i İmran suresi)
sırrına erdin.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri söylenen Allah sözleriyle yetinmeyeceğini, daha çok sözün olduğu
söylendiği kaynağa varmadan gönlünün rahat etmeyeceğini öğrendik.
2.
İnsanlar için
kurulan ilk evin Kâbe olduğunu, bütün âlemlere bereket ve doğru yolun kaynağı
olduğunu öğrendik.
3.
Mekke’deki
kâbe’ye ulaşmak için ol zahmeti çekenlerin Allah’tan yardım, huzur, güvenlik
içinde ve korkudan emin olacağını öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin Mekke’deki Kâbe’yi ziyaret ettiğini yani umre yaptığını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Hazreti Mevlana kimsenin söylemediği Allah sözlerini
Şems Hazretlerinden dinlediğini, sarhoş olduğunu fakat yeterli görmediğini,
Şems Hazretlerinden bu sözleri öğrendiği kaynağa kendisini götürmesini, Allah’ın
yüzünü görmek istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ