12 Mart 2016 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2270 İNCİ BEYİT

2270. Sus ki onların (Allah dostlarının) himmetleri (Yardımları) seninledir, senin belalarından kurtulman da onların himmetlerinin (Kayırmalarının) tesirindendir.

Gece geçti gitti de başımızdan geçenler bitmedi, anlatamadık onları, tamamlanmadı;
Fakat çaresiz tamamlamamız, hepsini bir-bir anlatmamız gerek.

Allah’a and (Yemin) olsun, Âdem devrinden bu ana kadar şu uzun kamış kısalmamıştır, kıyamete dek de kısalmaz.

Fakat nerdeyse tamamlandı-tamamlanacak gibi görünüyor, hani Türk de yol soran yolcuya “Ahancık” der ya, tıpkı onun gibi.

Türk’ün “Ahancık” demesinden maksadı ne?
Yolun bitmek üzere olduğunu, varılacak yerin yaklaştığını anlatarak sana hız vermek, güç-kuvvet vermek.

Mademki yol alınacak, durmak ölümdür sana;
Bu böyleyken artık seni, gel gir otağa diye nasıl konuklayabilir (Hedefe ulaşmanda seni geciktirmek istenmez)?

Öylesine bir mürüvvet (Yiğitlik, mertlik, cömertlik) sahibidir ki canını bile esirgemez senden;
Fakat tuttu da seni yoldan alıkoydu mu belalara uğradın gitti.

Türk hakkında kötü bir sanıya kapılma, onu töhmet altına alma (Suçlamaya kalkma), Hihdu gibi inada düşme (Karşı çıkma), yürü ey yol arkadaşı, koş.

Orda, senin niyetine ateşe üç nal koydular (Özlem çekilenin çabuk geri gelmesi için yapılan büyü eylemi), orda yakınların, akrabaların kulakları kirişte (Titreşimlerini duymak için), hep seni bekliyorlar.

A vefalı dost (Sevgisinde, bağlılığında devamlı olan), kerem (Ululuk, asillik, yücelik) sahiplerine iştiyak (Özlem) çekiyorsun da tatlı, arı-duru su nasıl boğazından geçiyor?
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Allah dostlarının Allah’ı arayışta olanlara, Allah’ın emri ile yardım ettiğini, gözettiğini, kayırdığını öğrendik.
2.    Allah’a kavuşana kadar oyalanmadan, dinlenmeden arayış ve hareket içinde olmamız gerektiğini öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Soylu, asil, büyük, ulu kişileri bilmemiz ve onlara özlemle kavuşmak için heyecanımızı aktif tutmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar