2360. Canları (Mevlevileri) yetiştirip
geliştirmeye öylesine bir can (Tebrizli Tanrı Şems’i),
gelip çattı ki bütün canlar (Mevleviler), onun
gölgesi (Koruması altında).
Halkı, şu hapishaneden, şu daracık yerden kurtarmak
için atına eğer vurdu, kolanını sıkıca çekti (Yol
hazırlığını yaptı).
Halkın yolunu kesen gam bağı (Genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan
ve sebebi bilinmeyen gerginlikten), keder tuzağı (Herhangi bir dış etken dolayısıyla zarar görme korkusundan
rahatsızlık olmak), her an bir çeşit açılmada, fakat açan görünmüyor (Gizli bir kuvvetin içimizi daraltması).
Göğsünü aç (Yüce kişilerin
sözlerini olduğu gibi doğru kabul et), seher yeli (İnsanı canlandıran, harekete geçiren rüzgâr) esmeye
başlıyor (Büyük insan sözlerini söylenmeye başlıyor);
Aç göğsünü de ölü (Canın)
canlansın, kurumuş kemiklere bir tazelik, bir hayat gelsin.
İnanmıyorsan bahçeye git de gör, bak, o toprak,
nasıl seher yeli şarabından bir yudumcuk tatmış (Canlılığa,
neşeye gelmiş).
Cefa (Yasaya veya vicdana
aykırı olarak uğratıldığımız kötü durum), gönlüne kilit vurmuşsa (Ne yapacağımıza karar veremez durama soktuysa) bak,
şimdicek kilidi açacak anahtar (Tebrizli Tanrı Şems’i) geldi diye davul çalıyorlar.
Âşıkların ümidini kınamadalar amma deniz, şu
köpeklerin ağzıyla murdar olur mu hiç (Deniz bir
köpeğin ağız suyuyla kirlenmez)?
Sufilerin (Kendini Allah’a
adamış kişilerin) bayramı bu, şu yemek tablaları da tanık buna;
Fakat tabla olmasa da (Delil
gerekmez) bayramdan ne eksilir?
Bayram, gene bayram (Devamlı
sevinç içindeler).
Pazarın sonu geldi (Alış-veriş
bitti-(ölüm geldi)), kendine gel, ne aldın bakayım;
Ne mutlu o kişiye ki boncuğu (Boş sözlerden temizlendi) verdi de inciyi (Değişmeyen değeri olan manayı) aldı.
Aldanış matahlarının (Değersizi değerli
sanma) ayıbını, noksanını gördü, bildi de sevgilinin aşkını üstün bulup
seçti, bir görülmemiş inciye(Şekli değişmeyen manaya)
sahip oldu.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlevileri yetiştirmeye geldiğini, insanları sadece dünyaya
bağlayan bağlardan kurtardığını, özgür kılarak Allah’ın sayısız âlemlerine
götürdüğünü öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin ümitsizliği, bozuk morali yok ettiğini, inanan kişilere yeniden
yeniye insanın nasıl dirilmesi gerektiğini öğrettiğini, diriliği sağlamak için
yardım ettiğini öğrendik.
3.
Gönlümüzde,
aklımızda, canımızı sıkan farkında olduğumuz veya olmadığımız sayısız kapının
üstüne kilit vurulmuş olduğunu gördüğümüzü, gidişimize engel olan bu kilitlerin
anahtarının Şems Hazretlerinde olduğunu öğrendik.
4.
Doğa her sene
yeniden yeniye nasıl canlanıyorsa bizimde bu değişimi, yenilenmeyi görüp,
isteyip, doğru önderle yol almamız gerektiğini
öğrendik.
5.
Yenilenmede ve
değişmede çok kıymet verdiğimiz şeylerin aslında hiç değeri olmadığını fakat
biz çok değer verdiğimiz, bu değeri savunduğumuz ve yaymaya çalıştığımızı
anlayınca utanacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Doğru öndere âşık olup, aşkı üstün tutanın şekli ve
değeri hiçbir zaman değişmeyen mücevhere sahip olacağını, bu mücevherin
Allah’ın tüm âlemlerinde geçerli olacağını, doğru önderin Şems Hazretleri
olduğunu Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
*
RAVLİ