22 Mart 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2360 İNCİ BEYİT

2360. Canları  (Mevlevileri) yetiştirip geliştirmeye öylesine bir can (Tebrizli Tanrı Şems’i), gelip çattı ki bütün canlar (Mevleviler), onun gölgesi (Koruması altında).

Halkı, şu hapishaneden, şu daracık yerden kurtarmak için atına eğer vurdu, kolanını sıkıca çekti (Yol hazırlığını yaptı).

Halkın yolunu kesen gam bağı (Genellikle kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan ve sebebi bilinmeyen gerginlikten), keder tuzağı (Herhangi bir dış etken dolayısıyla zarar görme korkusundan rahatsızlık olmak), her an bir çeşit açılmada, fakat açan görünmüyor (Gizli bir kuvvetin içimizi daraltması).

Göğsünü aç (Yüce kişilerin sözlerini olduğu gibi doğru kabul et), seher yeli (İnsanı canlandıran, harekete geçiren rüzgâr) esmeye başlıyor (Büyük insan sözlerini söylenmeye başlıyor);
Aç göğsünü de ölü (Canın) canlansın, kurumuş kemiklere bir tazelik, bir hayat gelsin.

İnanmıyorsan bahçeye git de gör, bak, o toprak, nasıl seher yeli şarabından bir yudumcuk tatmış (Canlılığa, neşeye gelmiş).

Cefa (Yasaya veya vicdana aykırı olarak uğratıldığımız kötü durum), gönlüne kilit vurmuşsa (Ne yapacağımıza karar veremez durama soktuysa) bak, şimdicek kilidi açacak anahtar  (Tebrizli Tanrı Şems’i) geldi diye davul çalıyorlar.

Âşıkların ümidini kınamadalar amma deniz, şu köpeklerin ağzıyla murdar olur mu hiç (Deniz bir köpeğin ağız suyuyla kirlenmez)?

Sufilerin (Kendini Allah’a adamış kişilerin) bayramı bu, şu yemek tablaları da tanık buna;
Fakat tabla olmasa da (Delil gerekmez) bayramdan ne eksilir?
Bayram, gene bayram (Devamlı sevinç içindeler).

Pazarın sonu geldi (Alış-veriş bitti-(ölüm geldi)), kendine gel, ne aldın bakayım;
Ne mutlu o kişiye ki boncuğu (Boş sözlerden temizlendi) verdi de inciyi (Değişmeyen değeri olan manayı) aldı.

Aldanış matahlarının  (Değersizi değerli sanma) ayıbını, noksanını gördü, bildi de sevgilinin aşkını üstün bulup seçti, bir görülmemiş inciye(Şekli değişmeyen manaya) sahip oldu.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin Mevlevileri yetiştirmeye geldiğini, insanları sadece dünyaya bağlayan bağlardan kurtardığını, özgür kılarak Allah’ın sayısız âlemlerine götürdüğünü öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin ümitsizliği, bozuk morali yok ettiğini, inanan kişilere yeniden yeniye insanın nasıl dirilmesi gerektiğini öğrettiğini, diriliği sağlamak için yardım ettiğini öğrendik.
3.    Gönlümüzde, aklımızda, canımızı sıkan farkında olduğumuz veya olmadığımız sayısız kapının üstüne kilit vurulmuş olduğunu gördüğümüzü, gidişimize engel olan bu kilitlerin anahtarının Şems Hazretlerinde olduğunu öğrendik.
4.    Doğa her sene yeniden yeniye nasıl canlanıyorsa bizimde bu değişimi, yenilenmeyi görüp, isteyip, doğru önderle yol almamız gerektiğini öğrendik.
5.    Yenilenmede ve değişmede çok kıymet verdiğimiz şeylerin aslında hiç değeri olmadığını fakat biz çok değer verdiğimiz, bu değeri savunduğumuz ve yaymaya çalıştığımızı anlayınca utanacağımızı öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Doğru öndere âşık olup, aşkı üstün tutanın şekli ve değeri hiçbir zaman değişmeyen mücevhere sahip olacağını, bu mücevherin Allah’ın tüm âlemlerinde geçerli olacağını, doğru önderin Şems Hazretleri olduğunu Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar