2240. Gül bana dedi ki:
“Dikende ne diye tutarsın da yumuşaklık ararsın?”
Dedim ki:
“Ya sen, bu sevdaya düşenler arasında ne diye bir
aklı başında adamı arar, aktarırsın?”
Dedi ki:
“ Şu sevdada sevgilin kim?
Onu göster bana”
Dedim ki:
“ Mademki gönül vermedin, âşık değilsin, sevgiliyi
ne diye ararsın?”
Dedi ki:
“ Hele sarhoşçasına bir lütfet de meyhane yolunu
göster”
Dedim ki:
“Yürü, git, çocuksun sen, meyhanede ne yapacaksın?”
Dedi ki:
“ Ne kadar da kendinden geçmişsin, söyle, göster, ne
biçim bir şarap içtin?”
Dedim ki:
“Git bire miskin, aklını başına al, ne arıyorsun
sen?”
Dedi ki:
“Hangi gül bahçesidir ki oradan koku gelmez?”
Dedim ki:
“Sana bir koku gelmiyorsa gül bahçesini ne diye
ararsın?”
Dedi ki:
Vefa umanlar, uykuya dalmışlar, bir rüyadır
görüyorlar.
Dedim ki:
Ne diye uyanıkken rüya hayaline düşer, onu arar
durursun?
Şütürün adı Türkçede nedir?
Söyle, deve de (Diye söyle).
Yavrusunun adı, hani onun ardınca koşup duran
yavrusunun adı ne olabilir;
O da deve yavrusu, köşek.
Biz de kaza ve kaderin oğullarıyız, herkesin anası
kaza ve kaderdir;
Çocuklar gibi kaza ve kaderin peşinden koşup
duruyoruz.
Ondan süt emmedeyiz, onun peşinden uçmadayız;
İster doğuya koşsun, ister batıya, ister de göğe
ağsın (Yükselsin), hep peşindeyiz onun.
Yolculuk davulu vurulmuştur, Tanrının görüp
gözetmesine, koruyup kollamasına sığınarak yola ayak basalım (Yola çıkalım).
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Çocuk ruhluların,
kendinden geçmeyi göze alamayanların sevgilisi olmayacağını, çünkü güzelden bir
koku alamayacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Sevdaya yani tutkulu bir sevgiye düşmek, bağlanmak,
uğrunda zorluklara katlanmaktan, ölümden, itibar, para, mal kaybetmekten
korkmayan yiğit kişilerin yapacağı iş olduğunu öğrendik, anladık.
Allah’a sığınarak yola çıkmamız, bir yavru olarak kaza
ve kaderi annemiz bilip peşinden gitmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ