25 Mart 2016 Cuma

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 2380 İNCİ BEYİT

2380. (Mevlana Hazretlerinin Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatımı)
Bahar, övünerek civarımıza geldi;
Dost gülerek evimizin ta ortasına geldi, kondu.

Arının (Katışıksız duruma gelin), ağırlayın (Saygı gösterin, rahatını, gereksindiklerini sağlayın, ikram edin) onu, gelin, muştuluklar (Sevindirici haber verene armağanları yanına ) alarak sevgilinin yanında şarabımızı içmeye gelin.

Ganimete (Rastlantı sonucu ele geçen kazanca, imkâna) konmak, inciler (Şekli ve değeri kaybolmayan mücevher ‘mana’) elde etmek isteyen kişinin, denizin ta ortasına kayıklar sürmesi (Korkmadan tehlikeye atılması) gerek.

Kutlu bahar geldi, sevdiğimiz de yüz binlerce şeker dengi gibi kucağımıza (Amacımıza hizmet etmek için tatlılıkla) çıkageldi.

Gül renkli şarapla mahmurluğumuzu açmak (Sersemliğimizi gidermek) için o Ay geldi, o Ay geldi ki can, ondan aydınlanmadadır.

Hoş geldin, gel ey gül bahçemizin selvisi, laleliğimizin çayırı, çimeni;
Ne de padişahça (Padişahların davrandığı gibi davranarak) geldin.

Parıl-parıl parla ey Ay, ömrün var olsun;
Dünya ormanlığında avlanmamız için ışıt bizi, ebedi ol.

Deniz eşsiz bir incisin diye seni övmede, coşup köpürmede;
Dağ, a bizim mağaramızın dostu (Hz. Muhammet ile Hz. Ebu Bekir’in Mekke’den Medine’ye kaçarken düşmanları görmesin diye sığındıkları mağara ki dostluk hatırla, örnek al) diye kükreyip seslenmede.

A meclis günü, denizler gibi bağışlar bağışlayan sakimiz (İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru saçan kimse), a savaş günü erkek aslanımız, Zülfekarımız (Hz. Ali’nin kılıcı).

Nasılsın şu gurbette, nicesin şu yolculukta?
Kalk da bizim diyara (Özel nitelikleri olan yere) gidelim.
                         ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                         ***
Neler öğrendik;
1. Mevlana Hazretlerinin Tebrizli Tanrı Şems’i özlediğini, Konya’ya davet ettiğini öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Tebrizli Tanrı Şems’in özelliklerini Mevlana Hazretlerinin öve-öve bitiremediğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar