2380. (Mevlana Hazretlerinin
Tebrizli Tanrı Şems’ini anlatımı)
Bahar, övünerek civarımıza geldi;
Dost gülerek evimizin ta ortasına geldi, kondu.
Arının (Katışıksız duruma
gelin), ağırlayın (Saygı gösterin, rahatını, gereksindiklerini
sağlayın, ikram edin) onu, gelin, muştuluklar (Sevindirici
haber verene armağanları yanına ) alarak sevgilinin yanında şarabımızı
içmeye gelin.
Ganimete (Rastlantı sonucu
ele geçen kazanca, imkâna) konmak, inciler (Şekli
ve değeri kaybolmayan mücevher ‘mana’) elde etmek isteyen kişinin,
denizin ta ortasına kayıklar sürmesi (Korkmadan
tehlikeye atılması) gerek.
Kutlu bahar geldi, sevdiğimiz de yüz binlerce şeker
dengi gibi kucağımıza (Amacımıza hizmet etmek için
tatlılıkla) çıkageldi.
Gül renkli şarapla mahmurluğumuzu açmak (Sersemliğimizi gidermek) için o Ay geldi, o Ay geldi
ki can, ondan aydınlanmadadır.
Hoş geldin, gel ey gül bahçemizin selvisi,
laleliğimizin çayırı, çimeni;
Ne de padişahça (Padişahların
davrandığı gibi davranarak) geldin.
Parıl-parıl parla ey Ay, ömrün var olsun;
Dünya ormanlığında avlanmamız için ışıt bizi, ebedi
ol.
Deniz eşsiz bir incisin diye seni övmede, coşup
köpürmede;
Dağ, a bizim mağaramızın dostu (Hz. Muhammet ile Hz. Ebu Bekir’in Mekke’den Medine’ye kaçarken
düşmanları görmesin diye sığındıkları mağara ki dostluk hatırla, örnek al)
diye kükreyip seslenmede.
A meclis günü, denizler gibi bağışlar bağışlayan
sakimiz (İnsan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru saçan
kimse), a savaş günü erkek aslanımız, Zülfekarımız (Hz. Ali’nin kılıcı).
Nasılsın şu gurbette, nicesin şu yolculukta?
Kalk da bizim diyara (Özel
nitelikleri olan yere) gidelim.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana Hazretlerinin Tebrizli Tanrı Şems’i özlediğini, Konya’ya davet ettiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Tebrizli Tanrı Şems’in özelliklerini Mevlana Hazretlerinin
öve-öve bitiremediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ