25 Ocak 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1800 İNCİ BEYİT

1800. (Hazreti Mevlana’nın Allah’ı anlatışı)
Zaten ben yerleri göklerden nasıl ayırt edebilirim ki?
Sen kulları, yolları-yordamları da kırıp döktün, derdi derman haline getirdin.

Zümrüt renkli dokuz göğü tuttun, havada hapsettin, dilekleri, isteklere düşürdün de böylece topraktan düzüp koştuğun insanı meydana getirdin, oynatıp duruyorsun.

A su, ne yıkayıp duruyorsun;
A yel (Rüzgâr), ne arar gezersin;
A gök, neden gürlersin;
A kâinat, ne diye dönersin?

A aşk, ne gülersin;
A akıl, ne bağlarsın;
A sabır, neden rahatsın;
A yüz, niçin sarar-solarsın?

Vefa etme (Sevgiyi sürdürme, dostluk bağlılığına devam etmek) yolunda başın da sözü mü olur;
Cömertlikte canın ne değeri vardır?

Olgun, o kişiye derler ki yokluğa av kesilir, can verir;
Çünkü birlik-teklik dairesine bir kıl bile giremez.

Gâh gama (Üzüntüye) düşmek, gâh neşeye kavuşmak, hürlükten (Özgür olmaktan), kayıtsızlıktan (İlgisizlikten) uzaktır;
Issı (Sıcaklığa kavuşamamış) da, soğukta kalan kişi, ne de soğuktur ya.
(Allah’a ve dostlarına ihtiyaç duymayan kişi duygudan, sevgiden yoksun olur, yakın ve içten olamaz, ilgisiz kişi olur, özgür davranamaz)

Benim Ay yüzlü güzelimi gördüysen nerde alnında o parıl-parıl parlayan nur?
Can şarabını içtiysen hani sarhoşluk yalımın (Ateşin)

Ne bu keseden (Para konulan torbadan) tasalandın (Üzüldün), ne o kâseden (Kap-tan);
Kör bir eşek değilsin ya, neyin çevresinde dönüp dolaşıyorsun?

Gönlünü yıkayıp arıtmamışsın (Dünyalık isteklerin çokluğundan temizlememişsin), yüz yumaktan (Görünür yerini temizlemenin) ne fayda var sana?

Hırstan (Sonu gelmeyen isteklerden), tamahtan (Doymazlıktan) süpürgeye dönmüşsün (Pisliklerin içinde dolaşıyorsun), daima toz-toprak içindesin.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ı ve Allah dostlarını tanımayan, öğütlere ve önerilere önem vermeyenlerin, önerilenleri yapmayanların sevinç içinde yaşamayı bilemeyeceklerini, beceremeyeceklerini öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Sonu gelmez isteklerin peşinde koşanların, isteklerini ihtiyaç olarak önemseyip peşinden koşanların sevinç içinde, mutlu, sakin, emin bir yaşantıya kavuşamayacaklarını öğrendik, anladık. 
                                  *

RAVLİ         

Popüler Yayınlar