5 Ocak 2016 Salı

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1600 İNCİ BEYİT

1600. Şekil (Dış görünüş) çarşafa, örtüye benziyor, can bu örtüye bürünmüş, fakat şekilsiz, bedensiz, akla gelen her şeyden hür (Özgür) olması daha hoş.

Sen beden perdesini (Görmeye engel olan cismi) gördün, gönüle ait bir şey duymadın;
Hâlbuki gönlün vurduğu o mızrap (Telli çalgıyı çalmaya yarayan alet) yok mu, o, daha bir başka perdeden, daha da güzel o.

Altın gibi sapsarı yüzün;
Vazgeç de şu sapsarı yüzünle de ki:
“ Altınımız olsa da gamlıyız, olmasa da, mademki iş böyle, paramızın-pulumuzun olması elbette daha iyi”.

Dervişlere her gün, hem bayram, hem Cuma;
Ne bayramları eskir (Gözden düşmez, değerini kaybetmez) ne cumaları, çünkü Cuma olur.

Sof hırkan (Sertçe dokunmuş, ince yünlü kumaş) yok amma canım benim, kendi güzelliğinden biçilmiş bayramlıklara bürünmüş, bayram ayı gibi bezenmişsin.

Akıl gibi, din gibi için de tatlı, dışında;
Zaten badem helvasının içine sarımsak konmaz ki.

Böyle bir hırka giy, dostların halkasında, göğüsteki aydın gönül gibi gez, salın.

Akarsuda çer-çöp nasıl durabilir a benim canım?
Canda, gönülde nasıl olur da kin bulunabilir a benim canım?

Can gözü, şimdi terü taze bir dal görmede;
Duygu gözüyse eski masala dalmış.

Bugün o gülen güzel, gülüşler bağışlamada, dünya baştanbaşa güldü, gülüş, haddi aştı.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Canımızın gözükmediğini ama bedenimizin gözüktüğünü, canımızın bedenimizde olduğunu zaman yaşadığımızı, can bedenden ayrıldığında öldüğümüzü öğrendik.
2.    Canımızın farkında olmamız ve onun özelliklerini ve gücünü öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Canımızın ve gönlümüzü, aklımızın özelliklerini ve gücünü öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Tasa, kaygı, üzüntüden kendimizi kurtaramıyorsak zengin olmanın fakir olmaktan daha iyi olduğunu öğrendik.
5.    Mevlevi yoluna girmiş, kurallarına bağlanmış, alçak gönüllülüğü ve hoşgörüyü benimsemiş, başına ne bela gelirse gelsin yaşam sevincini kaybetmeyen dervişin her gününün Cuma gibi kutsal, bayram gibi sevinçle olduğunu bu kutluluğu yaşadıklarını öğrendik.
6.    Duygularımızı masallarla oyalayıp can gözümüzün görüşüne göre yolculuk etmemiz gerektiğini öğrendik.
                               *
İşte böyle yaren;
Aklın ve dinin insana tatlılık verdiğini, güzel gülüşler bağışladığını öğrendik, anladık.

RAVLİ CAN
RAVLİ GÖNÜL yazarak Google-den büyüklerimizin anlatımlarını öğrenmemiz gereklidir.
                                 *

RAVLİ         

Popüler Yayınlar