1790. (Hazreti Mevlana’nın
Allah’ı anlatışı)
Lütfunla (Önem verilen,
saygı duyulan birinden gelen iyilik, yardımınla), ihsanınla (Bağışlarınla) her aciz, güç-kuvvet buldu, dilediğini
elde etti;
Senin geliştirip beslediğin, zaten hiç mi hiç
arıklaşmaz (Zayıflamaz, kurumaz, cılızlaşmaz),
zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) düşmez.
Bugün can hekimine, belki binlerce defa dedim ki:
“ Ayağına sağlık, mademki zahmet ettin, geldin,
bizim de doğruluğa ayak basmamız (Doğruluğa, dürüstlüğe,
adalete bağlanmamız), doğru yolda ayak dirememiz (Bu düşünce ve davranışı sonuna kadar sürdürmemiz,
tutumumuzdan şaşmamamız) gerek.
Birisine sen devlet verir, birisini sen ikbale
eriştirirsen hiçbir kimse, hiçbir şey ondan o devleti (İstediğim,
arzuladığını), o ikbali (Mutluluk ve refah
içinde olmanı elinden) alamaz;
Bir gönülden tuttun, sen gamı (Tasayı, kaygıyı, üzüntüyü), kederi (Acıyı, üzüntüyü, derdi, sıkıntıyı, ıstırabı) giderdiysen
o gönüle artık gam, keder gelemez.
Artık sus, nefesini kes, çünkü tecrübe ettik;
O devlet (İstediğim,
arzuladığın), o debdebe (Ululuk, büyüklük,
gösteriş) yalnızlıktan, teklikten meydana gelmiştir.
Ey perde üstüne salınmış perde, ey gizliden gizli
güzel;
Bir bak da gör, neler ettin, neler;
Gönlü de aldın, götürdün, canı da;
Burada ne bıraktın ki zaten?
Tutalım, cefa ettin (Yasa ve
vicdana aykırı olarak uğrattın, kötü duruma getirdin) , amma dünyanın
güneşisin sen, padişahların padişahısın sen, canları kendinden geçirensin sen.
Sonunda da ey padişahım, hepsini de aldın, götürdün,
konuk ettin;
Lütuflarda (İyiliklerde)
bulundun, bağışlarda bulundun, dileklerini yerine getirdin.
Eline aldığın her taşı Lâ’l haline, mücevher haline
getirdin, besleyip yetiştirdiğin sineğe yüzlerce Zümrüdüanka gücü-kuvveti
verdin.
Bir topluma a benim canım, yanlış yola gidiş
buyruğunu sundun, amma tuttun, bir topluma da tertemiz arkadaşlar topluluğu
yaptın, doğru yola sevk ettin.
Göklerin tesiriyle yeryüzünü meydana getirdin,
derken yeryüzü cüzlerine (Bir bütünü oluşturan
bölümlerden her biri) letafet (Güzellik, hoşluk,
incelik) verdin, gök haline getirdin onları.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Allah’ın yardım
ettiği kişinin doğruluktan, doğru olanı yapmaktan
vazgeçmemesi gerektiğini öğrendik.
2.
Allah’ın
verdiğini ancak Allah’ın alacağını öğrendik.
3.
Allah’ın kendini
bize karşı gizlediğini öğrendik.
4.
Görmediği halde
Allah’a inanan ve tutkulu bir sevgiyle bağlananın gücünün kuvvetinin
artacağını, değerli hale geleceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Yalnız ve tek olmaktan korkmamamız, kaçmamamız
gerektiğini, Allah’ın böyle kişilere yardım edip desteklediğini, hiçbir zaman
kaybetmeyeceği arzularına kavuşacağını öğrendik, anladık.
Sevgiye, tutkulu bir sevgiye lâyık olan kişiyi
sevmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ