20 Ocak 2016 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1750 İNCİ BEYİT

1750. Sarhoşlukla bir taş attın, kadehimi kırdın;
Fakat zararı yok, tasam bile değil.

Senden başkası kırsaydı gam yerdim, çünkü eski haline getiremezdi, bu da olabilirdi.

Âdem bu şaraptan (Tanrı şarabından-aşk şarabından) tattı da kendisinden geçti;
Ölü bile içseydi canlanır, mezarından fırlardı.

Aklın başındaysa yücelerden aşağılara vuran, ışığını alçacık yerlere de veren Ay’ı hor görme (Değersiz gözle bakma), zebun (Güçsüz, zayıf, aciz) sanma kendine gel.

Bu ne pervasızlık (Sakınmamak, korkmamak)?
Namazımın vaktini geçirttin;
Fakat gönülde gayret olmasaydı beden, aşka tapardı zaten.

O sarhoş güzel, o sarhoşlukla namaz safına girseydi kıble bile yüzünü ona dönerdi, Kâbe bile onu görünce yüzünü yaralardı.

Eşsiz güzelim halka apaçık görünseydi halk, ne mutlu bir hale gelirdi, dünya ne hoş, ne kutlu dünya olurdu.

Âlemin altı yanı (Yukarısı-aşağısı-solu-sağı-önü-arkası) da onun güzelliğine bürünseydi (Görünüşe ve kimliğe girseydi) yüce yerler bağ olurdu, aşağılar maden kesilirdi (Değerleri içinde barındıran gibi olurdu).

Halktan, ne varsa hepsini benim olsun diye gizlendi, yoksa halk onu görseydi her şey onun olurdu, varlık (Önemli, değerli, yararlı olmak), o kesilir-giderdi.

Ey dost, şehrimizden ansızın sefere çıktın, biz acılara düştük, fakat sen şeker madenine kavuştun.

Can, kafese benzeyen şu kalıptan (Vücuttan) uçtu mu gider, bir nura ulaşır ya, işte o nur sana bir baktı, o bakış nuruna gittin sen.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Sevdiği kişinin yanlış hareketi ve verdiği zarar için kızılmayacağını öğrendik.
2.    Şems Hazretleri kendisini halktan gizlediğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden ayrılmasıyla yüce aleme gittiğini öğrendik, anladık.
                                 *
İşte böyle yaren;
Çok güzel yerde olsak bile daha güzelinin olduğunu, aydınlık içinde arayış ve yürüyüş içinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ         

Popüler Yayınlar