18 Ocak 2016 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1730 İNCİ BEYİT

1730. Yüz kere bağışladım seni, yüz kere bir-bir gösterdim, söyledim yolu-yordamı;
A kendini beğenmiş dost, gene de dinlemedin, tutup gittin sen.

Yüz kere okudum-üfledim sana, tuttum, ayağından dikeni (Sana zarar veren, rahatsız eden tedirginliği) çıkardım;
Fakat gül bahçesinin kederini (Acısını, üzüntüsünü, derdini, ıstırabını, tasasını) bilmedin, bir başka dikenliğe kalktın, gittin.

Sen bir Ay’sın, ne diye yılanla yoldaş oluyorsun dedim, a halini-şanını unutup yanılan, tuttun, bir başka yılanla (Sinsi ve hainle) dost oldun, onunla kalktın gittin.

Çulhanın (Kumaş dokuyanın) elindeki eğri mekik gibi yüzlerce ipliği kopardın, gene ne bir başka ipliğe gittin, dolandın.

Dedin ki “Dostum, seni mağarada göremiyorum.
Hâlbuki o dost, o mağaradaydı;
Başka bir mağaraya gittin

Kadrin (Değerin, itibarın), kıymetin nasıl kaybolup gitmez, benzin nasıl değişip bozulmaz?
Benim pazarımı gördün de tuttun, bir başka bir pazara gittin sen.

Aşk yolumu vurduysa, aklım sarhoşlukla başımdan gittiyse ne çıkar?
A benim devletlim (Mutluluk ve refah içinde olanım), a benim ikbalim (İstediğim, arzuladığım), sonucu sen varsın ya, varlık olarak yetersin bana.

Şu dapdaracık dünyadan gidiş, öyle pek de az değildir;
Fakat padişahın ayak bastığı yerin toprağı nerden elde edilir?

Ey dudu kuşuna benzeyen can, kanat çırp, şeker harmanına (Tatlılıklarla dolu insanlara) doğru uç, şanlı-şevketli bir ömre doğru (Büyüklüğe, ululuğa, yüceliğe, heybetliliğe) yönel, çünkü kafesten kurtuldun artık.

A can, sevgiliye doğru git, erlerin halkasına gir;
Mademki varlığından kurtuldun, gül bahçesine yüz tut.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin aşırı sevgisinden kaçtığını fakat Mevlana Hazretlerinin canıyla, gönlüyle asla Şems Hazretlerini istemekten, aramaktan, özlem duymaktan vazgeçmediğini öğrendik.
2.    Âşık olanın canını kendisini çevreleyen, hareketsiz bırakan engellerden kurtulacağını, büyük, ulu, asil, tatlılıklarla dolu insanlara ulaşacağını öğrendik.
                                 *
İşte böyle yaren;
Âşık olunacak Tanrı erlerinin yeryüzünde çok olduğunu, canımızla böyle insanları aramamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ         

Popüler Yayınlar