1730. Yüz kere bağışladım seni, yüz kere bir-bir
gösterdim, söyledim yolu-yordamı;
A kendini beğenmiş dost, gene de dinlemedin, tutup
gittin sen.
Yüz kere okudum-üfledim sana, tuttum, ayağından
dikeni (Sana zarar veren, rahatsız eden tedirginliği)
çıkardım;
Fakat gül bahçesinin kederini (Acısını, üzüntüsünü, derdini, ıstırabını, tasasını) bilmedin,
bir başka dikenliğe kalktın, gittin.
Sen bir Ay’sın, ne diye yılanla yoldaş oluyorsun
dedim, a halini-şanını unutup yanılan, tuttun, bir başka yılanla (Sinsi ve hainle) dost oldun, onunla kalktın gittin.
Çulhanın (Kumaş dokuyanın)
elindeki eğri mekik gibi yüzlerce ipliği kopardın, gene ne bir başka ipliğe
gittin, dolandın.
Dedin ki “Dostum, seni
mağarada göremiyorum.
Hâlbuki o dost, o mağaradaydı;
Başka bir mağaraya gittin”
Kadrin (Değerin, itibarın),
kıymetin nasıl kaybolup gitmez, benzin nasıl değişip bozulmaz?
Benim pazarımı gördün de tuttun, bir başka bir
pazara gittin sen.
Aşk yolumu vurduysa, aklım sarhoşlukla başımdan
gittiyse ne çıkar?
A benim devletlim (Mutluluk
ve refah içinde olanım), a benim ikbalim (İstediğim,
arzuladığım), sonucu sen varsın ya, varlık olarak yetersin bana.
Şu dapdaracık dünyadan gidiş, öyle pek de az
değildir;
Fakat padişahın ayak bastığı yerin toprağı nerden
elde edilir?
Ey dudu kuşuna benzeyen can, kanat çırp, şeker
harmanına (Tatlılıklarla dolu insanlara) doğru
uç, şanlı-şevketli bir ömre doğru (Büyüklüğe, ululuğa,
yüceliğe, heybetliliğe) yönel, çünkü kafesten kurtuldun artık.
A can, sevgiliye doğru git, erlerin halkasına gir;
Mademki varlığından kurtuldun, gül bahçesine yüz
tut.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin aşırı sevgisinden kaçtığını fakat Mevlana
Hazretlerinin canıyla, gönlüyle asla Şems Hazretlerini istemekten, aramaktan,
özlem duymaktan vazgeçmediğini öğrendik.
2.
Âşık olanın
canını kendisini çevreleyen, hareketsiz bırakan engellerden kurtulacağını,
büyük, ulu, asil, tatlılıklarla dolu insanlara ulaşacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Âşık olunacak Tanrı erlerinin yeryüzünde çok olduğunu,
canımızla böyle insanları aramamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ