1580. Ne düşünüyorsan, hatırına ne geliyorsa o,
hemen bu kulun (Şems Hazretlerine tutkulu bir sevgiyle
bağlanmış Mevlana Hazretlerinin) gönlüne de doğmada, aklından da
geçmede.
Canım, işvelerinle, nazınla oyalanıyor, hilen,
düzeninse gizlice bir başka hale sokuyor beni.
Her seher çağı ney, dudağını anıyor da feryat
ediyor;
Aşkın, neyin dudağını ballara, şekerlere gark ediyor
(Dalıyor).
Bir göz ucuyla baktın, gönlümü alt-üst ettin, öyle
bir hale geldi gönül ki kendinden de geçti, başıboş, yollara düştü gitti.
Kemer haline geldim, belki kucağıma gelirsin a göz
ucuyla bana hışımla (Öfkeyle) bakan dost.
Benim o garip dostum eve çıkageldi, artık bugün
olmayacak, çözülmemiş şeyleri (Problemleri) seyrededur.
Vefalı (Sevgiyi sürdüren,
dostlukla bağlanmış) dostları gör, tertemiz kardeşleri seyret;
O define (Değerli şeyleri
toplamış, bir araya getirmiş kişi) gene viraneye (Yıkılmış, harap olmuş kişilerin topluluğuna) geldi
diye oynayıp duruyorlar.
A göz, yeşilliğe (Sarı ve
mavinin karışımından oluşmuş güzelliklere) bak;
A kulak, (Özlü) sözler
topla.
Ey masalı hoş, hikâyesi güzel sevgili, tatlı
dudaklarını aç.
Saki (İnsana Allah’ı
sevdiren, Allah nuru saçan), arta kalan şarabı (İnsanı
kendinden geçiren Tanrı sözlerini) düşünmeden, tükenir diye korkmadan
sun bugün, iki-üç kadehle ne eksilir denizden?
Bir kadeh, bir kadeh daha, bu, şarapta bir ikilik
yaratmaz mı?
Bir olmasını istiyorsan kır o iki kadehi, vazgeç
ikilikten (Sen-ben demekten vazgeç).
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerine sevgiyle gönlünü verdiğinden dolayı onun
düşüncelerini, hatırına getirdiklerini kendi aklından geçtiğini öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin ayaklı define olduğunu Tekkeye gelince bütün Mevlevilerin sevinç
duyduklarını, sevinçle oynadıklarını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
Hazretlerinin ikilikten çekindiğini hep birliği, bir olmayı kendisine amaç
edindiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ