990. (Şems Hazretlerine hitap)
Ölsem de tabutun içine girsem gene gıdam, senin
sevgindir;
Görünüşte insanım, insan kılığındayım amma melek
gıdasıyla aynı gıda almadayım.
Efendi, ne de kutlusun sen;
Sendeki güzellikler herkeste olsaydı, herkes
dudaklarını öpebilseydi senin, herkes, dudaklarından bahsedebilseydi.
Geceleri seni anmadayım, senin hikayelerini söyleyip
durmadayım ben.
Ey deniz huylu, cömert padişahlar padişahı, geri
kalanını artık sen buyur, sen söyle;
Ben sedef gibi ağzımı yumdum, yani içimde inci var
demek istiyorum.
A sarhoş saki (İnsan ruhuna
Allah’ı sevdiren, Allah nuru döken), al kadehi elimden, sarhoşum ben;
Artık şu anda ayıkların, aklı başında olanların
halkasından çıktım, kurtuldum onlardan.
Ayıklık, rintlikle (Ruhsal
sarhoşlukla) zıt mıdır?
zıttır;
İster yukarıda olayım, ister alçalayım, aşağılarda
olayım, benimle aynı renge boyan hocam.
Savaşa dair (Savaş ile
ilgili) ne düşünürsen bil ki ben uzağım ondan;
Sevgiye dair (Sevgi ile
ilgili) ne düşünürsen oyum ben, ondan ibretim (Oluşumum
bu).
Senin aşkına tutulalı, senin sevdanı (Tutkulu sevgine bağlanmayı) benimseyip kabul edeli
seninle savaştan ayrıyım, tekim;
Seninle barışa eş oldum ben.
Beni ıspanak say da istersen ekşi pişir, istersen
tatlı;
Neyle pişersem pişeyim, piştim mi (İyice öğrendim, beceri ve ustalık kazandım, zorlukları göğüsledim
de) sana kavuştum, seninle birleştim demektir.
Sazı öylece durup durmada;
Halbuki hiç de naz etmeyi bilmezdi o saz;
Bir yanlışlık varsa benden oldu mutlaka, çünkü ben
sarhoş bir halde sıçrayıp meydana çıktım.
Sen de sarhoşsun, ben de sarhoşum, senin
sarhoşluğunla benim sarhoşluğum birbirine karışmış;
Zaten biz, havan eliyle havan gibi hem ikiyiz, hem
bir.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
İnsan ruhuna Allah sevgisi veren, Allah nuru saçanla bir ve beraber olmamız,
ona yakın olmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Birbirini
tamamlayan iş yapılıyorsa, yapan kişiler ayrı olsa da birlikte yapıldığından
buna bir olma, birlik dendiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ