1130. Bu gönül deriye benzer, gamsa (Güvensiz, kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle beklemenin, istemediğimiz
bir şeyin olacakmış gibi bizi tedirgin etmesinin, gerginlik oluşturduğu durum), âdeta ateştir;
Bu deri, o ateşin tesiriyle deriden yapılmış sofra
gibi bumburuşuk (Çok, iyice buruşmuş olan) bir
hale gelir.
Gönül gözün gam yüzünden toprakla dolarsa nerden
Tebriz’i bulacaksın, nerden Şemseddin’in tapısına ereceksin (Onun yaşam alanına kabul edileceksin)?
Gece perdesinin ardındaki şu Zencicikleri bir
seyret, bu gece, Zenciciklerle can işretine dal.
Halkın hepsi de uyumuş, âşıklar açılıp saçılmışlar,
birbirlerine sır söylemeye koyulmuşlar;
Aşk olsun, ne de güzel, ne de hoş bir yol yordam (Uygun bir davranış biçimi).
Dostlar coşup köpürmüş, candan gönülden yanıp
yakılmış hepsi;
O nikâh parası olmayan, o bedava kendini gösteren
dilbere karşı gönüllerini de, gözlerini de açmışlar, dalıp gitmişler o
güzelliğe.
Senin aşkın bana râm olalı (Buyruğuma
gireli) bu aşk haram oldu bana;
Senin saçların bana tuzak kesileli geceler mesken
oldu bana.
Gece Zencisi sarhoş oldu, her şey şarap kesildi,
şarap kadehi;
Her varlığın gözündeki sarhoşluğu artık o Zencinin
gözünden seyret.
O dolap, su gelmez de dönmezse durur mu durur;
Fakat neden durdurduğunu ne bilsin dolap.
O yoksul döner durur, ne sevgilisi vardır, ne kini,
Ferhad’ın dağ delmesi, Şirin’e kavuşmaktan başka ne içindir ki?
Padişah, o esrar-keş Hinliye, o şuhluğun, o
nazın-edanın aslına, mayasına, o Zenci padişahlar padişahına birbirine girmiş,
karışmış bir bölük asker ulaştırıyor (O kıvrım-kıvrım
saçlar, yanağındaki bene sarkıyor).
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Doğru bir yere,
doğru bir kişiye inanıp bağlanmayanların korkulardan, kuşkulardan
kurtulduklarını, güven içinde olarak yaşam süreceklerini öğrendik.
2.
Kendini doğru
kişiye sevgiyle bağlamayanların korku ve endişe içinde güzel insanları ve
güzellikleri göremeyeceğini öğrendik.
3.
Her ne halde ve
durumda olursak olalım bizi Allah’a ulaştıracak, ruhumuza Allah’ı sevdirecek,
Allah nuru saçacak kişileri bulmamız ve onların buyruklarına boyun eğmemiz
gerektiğini öğrendik, anladık.
*
İşte
böyle yaren;
Özgürlük
adı altında kendilerini korku ve kuşkulara kaptıranların Tanrı erinin buyruğuna
girmeyeceklerini, güzel ve doğru kişiden yardım ve destek alamayacaklarını,
mutsuz ve doyumsuz bir yaşam sürmeye kendilerini mahkûm edeceklerini öğrendik,
anladık.
Yaşamımızın
büyük bir kısmını sevdiğimize ulaşmak ve kavuşmak istediğimizden sevdiğimizi
doğru seçmemiz, hizmet yoluyla yaklaşmamız ve her ne olursa olsun bağımızı
koparmamamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ