11 Kasım 2015 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 1060 İNCİ BEYİT


1060. A beni konuk (Olarak) çağıran, yanıma gel a benim canıma can olan;
Şaşırmış kalmışım, ev nerede bilmiyorum ben.

A şehri şaşkına döndüren, şehirliyi de, köylüyü de halvetlere (Yalnızlığa) salan;
Ev nerede göster, tarif et, evi bilmiyorum ben.

Kendisine can olduğun kişide akıl-fikir, bilgi-anlama arama;
Beri (Yakına) gel, incitme onu, ben evin yolunu bilmiyorum zaten.

Seni görüp coşanı, köpüreni (Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vuranı) mazur gör (Kusuruna bakma, hoş gör, bağışla, affet), evden uzaklaştırma;
Evi bilmiyorum ben.

Aşığım ben, iştiyak (Özlemler) içindeyim ben, her yanda tanınanım, şöhret kazanmışım ben;
Beni evde tek bırakma, evi bilmiyorum ben.

Ey çalıp çağıranların safına baş olan çalgıcı, vur, vur elinle tefe, vur gönlümün yolunu;
Zaten evin yolunu kaybettim, evi bilmiyorum.

Ey Tebrizli Tanrı Şems’im benim, senden başkasıyla uzlaşıp birleşemem;
düşerim-kalkarım, evi bilmiyorum ben.

Beni arayacağın zaman nerede aramalısın, bilmiyor musun?
O gözün, o fitnelere gebe nergisin (Güzel görünümün ve güzel kokunun karışıklıklar kargaşalar çıkardığı yerin) çevresinde.

Güzelliği gönüle vurur da hayali belirir, parlarsa gönül coşar da, bendini yıkar, taşar, onu zapt etmenin (Tutmanın) imkânı kalmaz artık.

Sevdalarla (Güçlü tutkularla, isteklerle, sevgilerle) dolu gönül çocuğu, kavgaya-gürültüye girişir, meme emme çağı geçiverir de kalkıp koşmaya başlar.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerini çağırma yerine onun yanına gitmek için güçlü isteklerde, coşkunlukla olmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerini özlem içinde aramamız gerektiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerini güzelliklerin içinde olan kargaşada aramamız gerektiğini öğrendik.
4.    Ünlü olmanın doyum ve yeterlilik sağlamadığını, Tanrı güneşi olan Şems Hazretleri ve Mevlana Hazretleri gibi bir yüce kişilerle düşünce ve çıkar ayrılığından sıyrılarak uyum sağlamak, anlaşmazlığı ve yanlış anlamaları ortadan kaldırmak gerektiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Kucakta anasından meme emen bir çocuk gibi bu büyüklerimizden gıda alıp gelişmemiz ve yürür, koşar hale gelmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                               *
RAVLİ


Popüler Yayınlar