1140. Ey Tebrizli Tanrı Şems’i, sen, bir Hintliye
benzeyen (Karanlık) geceyi yüzlerce Ülker
yıldızı (Boğa takımyıldızı sınırları içinde bulunan,
yedi parlak yıldız ve etrafındaki gaz katmanı ile güzel görünüm veren yıldız
kümesi) gibi apaydın yüzünle yakıp yandırmak için bir mumdur, yakar
yandırırsın.
Çenge döndüm sevgili, nağme kapısını aç (Güzel ve uyumlu sözlere başla), o çengi çalmaya koyul;
Karşılık olarak yüzlerce can al da o işvelere (Hoş, atlatıcı tavırlara) başla.
Mademki İsa’sın, Meryem’le aynı sofraya oturt bizi,
aynı kâseden yemek yiyelim;
Gönül tamburumuzu (Mızrapla
veya yayla çalınan yarım küre ve uzun saplı müzik aletiyle) zurnayla (Ağaçtan yapılan, iki karış boyunda, ağız bölümü yayvan, keskin
bir ses çıkaran nefesli çalgıyla) aynı havadan (Uyumlulukla),
aynı besteden (Belli bir kurallara göre düzenlenmiş,
kulağa hoş gelen ses dizisinden) feryat ettir (Yüksek
sesle söylettir).
Ey çenk çalan, böyle bir ihtiyarın nabzını ele al, o
üzümün gönül kanını doldur kadehe, sun bize.
Rintler (Gönül erleri)
topluluğuna bugünkü güzeli göster;
Zahitlik (Dinin yasak ettiği
şeylerden sakınıp buyurduklarını yapan kişi) bir söz ederse ona da
yarını vaat et (Gelecekte elde edebileceğini umudunu
ver).
Del-divaneyle sarhoşu coşturmak istiyorsan zincir
gibi saçlarını göster de sen uzaktan seyre bak.
Bir güzel gördüm ki senin güzelliğinden yaratılmıştı;
Can dedi ki:
“Allah’a dayandık” de (Söyle)
Gönül dedi ki:
“ Coşup köpürmeye, naralar atıp kükremeye koyul”
İşte o günden beri bu yoksul kulda ne akıl kaldı, ne
din.
O misk gibi güzel kokulu, o misk gibi simsiyah
saçlar yüzünden beni puta döndür, kollarımı açıp bekleyeyim, haç haline
geleyim.
A gönül, zünnar kuşan (Hizmet
etmeye hazırlan), manastırı yurt edin (Kalabalıktan
çekil);
O kendisinden başka her şeyi yok eden rahipten bir
öpücük iste.
Âlemin kul-köle kesildiği Tebrizli Tanrı Şems’inin
yüzünde bize rağbet ettiğini, bize iştiyak (Özlem)
çekmekte olduğunu görürsen bu parlak, bu güzel hikâyeye yeni baştan başla.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Canımızla Allah’a dayanarak coşkun bir şekilde Allah dostu olan Şems
Hazretlerine ulaşmaya çalışmamız, onun sözlerinden kendisine yaklaşma yolunu
bulmamız gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gönülden
gönüle bir yol olduğunu, isteyenin bir zaman sonra istenen olacağını, sevenin
bir zaman sonra sevilen olacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ