1040. (Mevlana Hazretlerinin
Şems Hazretlerini anlatımı)
Lütfunun (Karşılıksız
iyiliğinin) güzelim bulutu, canımızı da, gönlümüzü de hoş bir hale
getirdi;
Toprağa da tesir etti, taşa da, kayaya da.
Şu âlemden geçip gittikten sonra Âdemoğullarının
suretlerinden kurtularak seninle beraber canlara karışmak, canlarla birleşerek
can halvetine (Issız bir yerde kalmak) dalmak,
bir hoş âlem olacak.
O sarhoş bakışlarından, o büyücüden, o büyücü
huylunun yüzünden, bilen, bilmeyen her göz, şaşırmış kalmış.
Bilirsin ya, deli-divaneyim ben, hiçbir şeyden
utanmam, delilik, sevgi, damarımda, mayamda var;
Yaratılışım böyle benim.
Ey onun ateşinden, suyundan bir nişane, bir eser
arayan, iki gözümüzden akan yaşlara da bak, yüzümüzün, benzimizin sarılığını da
seyret.
Balçık âleminde de, canla gönül âleminde de aşk
yüzünden hem eminlik var, hem de fitne (Karışıklık,
kargaşa), bu kavga, gene aşk yüzünden.
O alnına dökülen büklüm-büklüm saçlar, o can
zincirleri yüzünden hem inanmış Müslüman zünnar (Hizmete
kendin adamışlığı gösteren kemer) bağlamıştır, hem Hıristiyan.
Kokusundan coşup köpürdüğüm, sarhoş olup kendimden
geçtiğim o şarap yok mu?
Ey saki (İnsan ruhuna
Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), o şaraptan (Tanrı şarabından) anla halimi, vallahi bu haldeyim işte.
A benim sarhoş sakim, şu kırık dökük halimi seyret.
A benim elimden kaçıp giden, o ele mensubum, bana ne
yaptıysa o el yaptı, sen de anlayıver bunu.
Tuzağın beni kırdı-döktü, ben senin kadehini kırıp
döktüm;
Sen de sarhoşsun, ben de sarhoşum;
Sen de kırdın-geçirdin, ben de kırdım-geçirdim.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems Hazretlerinin ruhumuza Allah’ı sevdirdiğini, Allah nuru saçtığını, Mevlana
Hazretlerinin bu kadarıyla kalmayıp canını Şems Hazretlerine hizmet ettiğini,
canına dost ettiğini, böylece dünyaya ait etkilerden kendini kurtaracak olan sarhoşluğa
ulaştığını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Mevlana
ve Şems Hazretlerinin Allah aşkıyla kendilerinden geçip bir ve beraber
olduklarını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ