1200. Ey bu kapının (Aşk
evinin) halkasını çalan (İçeri girmek için izin
isteyen), kapının açılmasına imkân yok;
Çünkü aklın başında, ayıksın, her an baş çekip (Önde gitmek, önayak olmak istiyor) duruyorsun.
Baş çekmek (Önde gitmek,
önayak olmak isteği), tamahtan (Açgözlülükten)
ileri gelir, böyle kişi altın ister, kan döker;
Gebe kadın gibi kil (Toprak)
yemeye âşık olur.
Hâlbuki (Oysa) o
tatlı yüzlü âşık, altını da verir, canını da;
Gönül kuşu gibi şu penceresiz kubbeden uçar gider.
Bu gerek, şu gerek sözü, gizli şirkten doğar;
Fakat kul olan (Tutkulu bir
sevgiyle bağlanan, hizmet etmeye kendini hazırlayan) süsen (Çiçekleri iri ve mor renkli, güzel görünüşlü, renkli, kokulu,
çok yıl kalan süs bitkisi olup 'konuşmayan dil 'seklinde) gibi
bu vesveselerden (Yanlış ve yersiz düşüncelerden)
kurtulur.
Ne gerekse o yapar, o meydana getirir, o tamamıyla
inciler (Şekli ve değeri zamanla değişmeyen sırlar)
yağdırır (Aralıksız ve ısrarlı bir biçimde yapar);
Yarabbi!
O yolu-yordamı tatlı sakinin (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişinin)
neleri (Bilemediğimiz, göremediğimiz yönleri) vardır,
neleri.
Bir evde iki ev sahibi olursa ev, yıkık yere döner.
Odur ev sahibi, bense kulum (Tutkulu bir sevgiyle bağlanmış, hizmet etmek için kendini hazırlamışım) ;
Ben su gibi alttayım, o yağ gibi üstte.
Ey Tanrı yardımının sancağı!
Ey Yasin meşalesi (Allah’ın
hitap ettiği insan, insanlara yolunu aydınlatan ışık
kaynağı)!
Yarabbi,!
Ne de hafif ruhlusun (Hoş
sohbetlisin), gel de gözümün, başımın üstünde otur.
Ey hünerlilik tacı (Beceri
isteyenlerin baş ustası)!
Ey akıllılık miracı, zaten tarife (Bulunduğu yeri, çevresini ve çevresi ile ilgisini açıklamaya)
ne hacet (İhtiyaç) var, sen baştanbaşa nefissin
(Pek hoş güzelsin).
Oynayan her zerre, el çırpan her yaprak,
dilsiz-ayaksız gel der sana, gel gökyüzünde yurt edin.
Sevgili (Sevilen, âşık
olunan kimse), herkesin canısın, a efendimizin devleti, ikbali (İstek ve arzusu), canı fülâneddinin (Falan-filan kişinin) nazından (Şımarık, davranışlarından, isteksiz gözükmesinden), edasından (Anlatış biçiminden) kurtardın gitti.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik;
1.
Tanrının aşk
evine girmek için; sahip olduğumuz kimlikten, kişilikten, bilgiden, dünyalık
isteklerden kendimizi temizlememiz, önde giden, liderlik eden, saygı gören biri
olmak isteğinden tamamen temizlenmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Bu uğurda maddi
manevi her şeyimizi bu kutluluğa kavuşmak için harcamamız gerektiğini öğrendik.
3.
Bizim bu işin
olması için sevgiyle bağlanmamız ve hizmete hazır olmamız gerektiğini, ne
gerekiyorsa bizi yetiştirecek olanın yapacağını öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Bizi
yetiştirecek kişiye her şeyden kendimizi boşaltmış olarak boyun eğmemiz, bizi
istediği gibi yapılandırmasına razı olmamız, yeniden kimlik ve kişilik
oluşturmasını sevgiyle beklememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ