30 Ağustos 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 360 İNCİ BEYİT

360. Bağ bahçe, yabancı kışın yüzünden tam üç ay ağzını yumdu, bir şeycikler söylemedi de sonucu, sendeki bahar kokularının üstüne gayb âleminden bir esintidir geldi.

Ey karanlık geceyi uykuyla geçiren, dua etme çağı geldi.
Ey cefa (Eziyet, işkence) etmeyi adet edinmiş nefis (İstekler topluluğu), vefa etme (Sevgiyi devam ettirme, dostluk bağlılığının davranışlarını yapma) zamanı geldi.

Pencereden bak (Anlamak ve farkına varmak için ilgini dışarıya yönelt), tövbe kapısını aç (Yanlışının farkına var ve pişman olduğunu, bir daha yapmayacağını Allah’a açıkça belirt), evi düz (Düzene sok, eksikliklerini tamamla), koş (İzle, ilgilen, yapılması gerekeni hızla yap), hadi durma (Oyalanma, eğlenme, bekleme harekete geç);

Bizim nöbetimiz (Sıra ile yapılan işi bizim yapma zamanımız) geldi işte.

Suçtan (Yasaklarla kendini sınırlandırmadan), cefa (Kendine eziyet, işkence) etmeye düşmeden ne diye el yıkamazsın (Vazgeçmezsin)?
Yüzüne bir su vur (Kendine gel, sersemlikten çık), namaz çağı (Allah’a yönelme zaman parçası) geldi, çattı.

Yüzünü kabre tuttun mu (İhtiyarlayıp ölüm yaklaştığı zaman) bu kıbleyi (Sıkıntılı bir durumda yardımı umularak başvurulacak yeri) hatırlarsın amma namazın kazaya kaldı mı (En verimli zamanı boş geçirdikten sonra) yanıp yakılmadan bir fayda gelmez eline.

Bu kıbleden (Aşk nurundan) bir ışık ara da mezara mum olsun, kabrini ışıtsın;
O ışık, Tanrı nuru geldi mi kabir (Mezar), bir gül bahçesi kesilir gider.

Gam evinde oturup kalmak, aşağılık bir himmete (Düşük nitelikteki çalışmaya, emeğe, gayrete) sahip olmaktandır.

Aşağılık himmete sahip olan kişinin gönlünde, nasıl olur da senin sırların (Açığa vurmadığın, gizli tuttuğun bilgiler) bulunur?

Neyin üstüne titriyorsan (Sevgi ve özen gösteriyorsan) bil ki değerin, odur ancak;
İşte bu yüzdendir ki âşığın gönlü, Arş’tan (Göğün en yüksek kısmından) da üstündür.

Derdin (Sıkıntın), ilaç olarak tanıdığın (Bildiğin) şeydendir, vefa (Sevgiyi, dostluğu, bağlılığı devam ettirmek) dediğin şey, düzendir (İlke ve yasalardır), hiledir (Değersiz bir şeyi değerli gibi göstermek için aldatmak ve yanıltmak için yapılan oyundur).

Aşkın geldiği yere can sığabilir mi hiç?
Deliliğin hükmettiği yere her akıl nerden ulaşacak?
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1. Sıkıntılar karşısında şikayetçi olmadan sevdiğini suskun bir bekleyiş sonunda; belli olan veya olmayan rahatlatıcı olaylar olmaya başlayacağını öğrendik.
2.    Allah’ı severek, Allah’tan isteyerek, hiç ümitsizliğe düşmeden sevgiyi devam ettirerek isteğimizin olma zamanın gelmesini beklememiz gerektiğini öğrendik.
3.    Allah’tan isteğimizin olmasını beklerken işlediğimiz suçlarımızı ve günahlarımı hatırlayarak pişman olarak bir daha yapmamak üzere tövbe ederek Allah’ın affetmesini yalvararak istememiz gerektiğini öğrendik.
4.    İçimize kapanmadan gözlemler yapmamız ve üstümüze düşen sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerektiğini öğrendik.
5.    Allah’a ve Allah dostlarını genç iken yönelmemiz gerektiğini öğrendik.
                        *
İşte böyle yaren;
Ne yapıyorsak, neyle uğraşıyorsak, kimi seviyorsak, kimin yanına gidiyorsak değerimizin göstergesi olduğunu, âşıkların değer ve göstergesinin çok yükseklerde olduğunu öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar