24 Ağustos 2015 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 300 İNCİ BEYİT

300. Sus artık, bu kadar gam yeme (Üzülme);
Âşık olan nefis, artık kötülüğü buyuramaz, fenalığa meyledemez (Yönelemez, eğilemez, gönül vermez).

Âşık benim gibi olmalı, durmadan yanmalı yakılmalı (Kavuşamamaktan sızlanıp, şikâyet etmeli), böyle olamazsa çocuk gibi oynasın dursun.

Ey Ay bile kendisine kul-köle kesilen dilber, Ay yüzlü senin gibi olmalı da bütün Ay yüzlülerden üstün, hepsinden güzel olmalı, hepsine de nazlanmalı.

Âşık dediğin benim gibi gerek;
Öylesine sarhoş olmalı, öylesine kendinden geçmeli ki ne halkla uzlaşmalı, ne kendisine bir hayrı olmalı.

Ey benim tek binici padişahım, atlı senin gibi olmalı da vehimden (Kötü ihtimalleri akla getirip yanlış ve yersiz düşünceye saplanıp olmayacak bir şeyi olacakmış gibi kabul etmekten kurtulmalı), şüpheden (Gerçeğin, doğrunun ne olduğunu kestirememekten oluşan kararsıztan) o yana at sürmeli, eşip (Araştırıp inceleyerek doğruyu bulmalı, yanlıştan, kararsızlıktan) uzaklaşmalı.

Aşk abıhayattır (Ölümsüzlüktür), seni ölümden kurtarır;
Kendisini aşka atana ne mutlu.

Bu can, yaş dala benzer, kendine çekedur (Çekmeye devam et);
Bil ki ne kadar çekilirse sana doğru o kadar eğilir.

Benim canım da, gönlüm de o madene dalmış, sarhoş olmuş, gitmiştir;
Her gün, aşka yeni tutulmuş gibi başka bir yol-yordam kurmaya girişir.

Çenk (Arpı andıran telli çalgı) gibi gamdan iki büklüm oldun mu o vakit seni tatlı-tatlı bağrına basar, vasıtasız okşamaya, sevmeye koyulur.

O aslana meftun (Tutkun, gönül vermiş, vurgun) olan ceylanın kanı değişti, tazeleşti mi aslan, onu sağ yanına alır da beraberce salına-salına yürür gider.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    İsteklerini bire indirip Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişiyi tutkulu bir biçimde sevip bağlananın kötülükler önermeyeceğini, ahlak anlayışına uymayan davranışlara yönelmeyeceğini öğrendik.
2.    Tutkulu sevdiğimize her an ulaşmanın zevkini duymamız, uzak kalında sıkıntımızı anlatmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Sevilen kişinin Ay’a bile ışık verecek, karanlıkta yolunu göremeyenlere ışık vermesi, kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen davranışta olması gerektiğini öğrendik.
4.    Çocukluktan kurtulmak için; Allah’a giden yolu gösterip, bu yolu aydınlatana sevgiyle bağlanıp hizmet etmemiz gerektiğini, bir arada olunamadığı zaman sıkıntı duymamız gerektiğini öğrendik.
5.    Tutkulu bir sevgiyle seven kişinin sevdiğinin güzel özelliklerini gördükçe, anladıkça hayran olup kendinden geçmesi gerektiğini öğrendik, anladık.
6.    Allah’a kavuşmuş, bize bu yolu öğreten kişiye yakın olmak için benliğimizden, ben merkezli davranışlarımızdan, toplumun kınayışlarından uzaklaşmamız gerektiğini öğrendik. 
                                *
İşte böyle yaren;
Canımızın isteklerini aşk ülküsüne doğru çekmemiz, aşk madenine dalmamız, aşkın her an yeni yollar açtığını görmemiz ve iyice yoğunlaştığımız zaman aşkın varlığının bizi sevmeye, kabul etmeye başlayacağını, böylece Aşkın insanı ölümsüzleştirdiğini, öğrendik, anladık.

Cesur, yiğit, gürbüz kişiye gönül verenin, hizmet edenin hasta kanının sağlam kanla değişeceğini, tazeleşeceğini, o güzel kişinin yanında yer alacağını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar