170.
(Şems Hazretlerine çağrı)
Yalnız
ağzımla değil, gül gibi bütün vücudumla gülüyorum, çünkü ben, benden geçtim,
dünya padişahıyla halvetteyim (Sevdiğimle beraberim).
Ey
bir meşale getirip de seher çağı gönlü alıp götüren, canı da al, göğe ulaştır,
gönlü yalnız bırakma.
Kızgınlığa,
hasede (Kıskançlığa) düşüp de canı, gönüle
yabancı etme;
Onu
burada bırakma, bunu yalnızca çağırma.
Padişahça
bir haber gönder, hemencecik umumi bir davet yap;
A
padişahım, ne vakte dek bu, seninle olacak da o, yapayalnız kalacak?
Dün
gece yaptığın gibi bu gece de gelmezsen, bu gece de dudağını yumarsan (Konuşmazsan) canım efendim, yalnız feryat etmem,
yüzlerce gürültüler koparırım, kargaşalıklar çıkarırım.
Allah
için olsun sevgili, altın gibi sapsarı yüzüme bak;
Allah
için olsun, nereye gidersen bizi de beraber götür.
Gönlümüze
geldin mi eteğini topla da elbisen, ciğerimizin kanına bulanmasın sevgili.
Sevgili,
seni görmeyen ay yüzlülerin körlüklerine rağmen, onların inadına bir doğ da
ayın yüzüne bile bir karabuluttur çek.
Ey
şeker dudaklı dost, anadan doğduğun günden itibaren şeker pazarına ne de kesat
düştü (Alış-veriş kesildi), yazık.
Esenlik
sana dedik, bu ses, bütün dünyayı tuttu;
Gönül
secdeye kapandı, can, beline gayret kemerini kuşandı sevgili.
***
DİVAN-I
KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Sevdiğimizi
gönülden, candan sevmemiz gerektiğini ve beraber olma isteğinden bir an olsun
ayrılmamamız gerektiğini öğrendik.
2.
Sevdiğimizle
beraber olunca çok iyi, çok güzel olacağımızı, iyi anlaşacağımızı, sevinç
içinde olacağımızı öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Sevdiğimize gönlümüzü, canımızı, tüm varlığımızı
vermemiz, ayrılığından üzüntü duymamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ