15 Ağustos 2015 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 210 İNCİ BEYİT

210. Kimin yurdu daraldıysa (Bunaldıysa, başı derde girdiyse), ateş kimi susattıysa gelsin bize, ona öyle bir kaynak gösterelim, onu öylesine bir kaynağa götürelim ki oradan suya kanmış bir halde dönsün.

Gayb âlemini görecek gözü (Kalp gözü-gönül gözü) olmayan aşkla, şevkle (İstekle, hevesle) bizim ulumuzun tapısına (İnanarak bağlanıp saygılı hareket edeceği yere) gelsin, ona (Tanrı erlerine ) hizmet etsin.

A zaman (Zamana soru), gönlümün sahibi Tebrizli Tanrı Şems’i gibi bir insan gördü mü gözlerin?

Ne mutlu sana a doğru yolu bulan, çalışıp çabalama yüzünden eridin gitti;
Manamızı (İç yüzümüzü) anlamak için suretten (Görünüşten, biçimden) kaçındın, vazgeçtin.

Kimin derdi, gamı varsa perişan bir hale gelir, berbat  (Bakımsız, perişan, viran, darmadağın) olur gider;
Gelsin de efendimizin kahvesini içsin, sarhoş olsun, derdinden kurtulsun.

Hocam, görmüyorsun bu kıyamet gününü sen;
Hocam, görmüyorsun bu güzelim boyu-posu sen.

Evin duvarı da deli- divane oldu, kapısı bacası da;
Ben de belli olsun, anlaşılsın diye duvarın üstüne çıktım işte.

Öylesine bir Ay o ki devredip duruyor da gene gedilmiyor, incelmiyor;
Güzelliğinin güneşi, karanlıkları yırtmış, gidermiş.

A eteği temiz, güzel hoca, deli sen misin, ben miyim?
Benimle çek bir kadeh de bırak şu kınamayı artık.

Senden önce nice çılgın, kerametler arar dururdu;
Fakat keramet arayan, sakinin (Allah sevgisi veren, Allah nuru saçan) yüzünü gördü mü bütün kerametleri sattı, hepsini de elden çıkardı gitti.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Bunalımdan, çıkmazlardan, sıkıntılardan kurtulmak isteyene Mevlana Hazretlerinin yardım edeceğini, ferahlığın, zevkin kaynağına götüreceğini öğrendik.
2.    Kalp gözü, gönül gözü yani perdelenmişi, gizlenmişi, karanlığa saklanmışı görecek gözü aklı olmayana Mevlevi büyüklerine istekle, hevesle hizmet etmesi, hizmet yoluyla yakınlaşması gerektiğini öğrendik. 
3.    Tüm zamanların en güzel insanının Tebrizli Tanrı Şems’i olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
4.    Doğru yolu bulmak için aldatıcı görünüşlerden uzak olmamız, Şems Hazretlerinin ve Mevlana Hazretlerinin manasını anlamak için çalışmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Derdi, gamı olana, berbat bir halde yaşayana açıkça derdinden kurtulması, saygın olması, sevinç içinde yaşaması için açıkça davet edildiğini öğrendik.
6.    Şems Hazretlerini belli edenin, anlaşılmasını sağlayanın Hazreti Mevlana olduğunu öğrendik.
7.    Temiz din adamlarının Mevlevilerle tanışması, Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kimseleri tanıması, yaşantılarına renk katması gerektiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Her kelimeye, söze, davranışa anlam yüklenir.
Duyduğumuz her söze, okuduğumuz her kelimeye, gördüğümüz her davranışa anlam yükleriz.
Söze kelimeye veya davranışa yüklenmiş olan anlamla kendi yüklediğimiz anlam aynı olursa bu MANA olur.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar