20 Ağustos 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 2 CİLT 260 İNCİ BEYİT

260. El çırp da (Sevin) bundan anla ki her sesin aslı sensin, her ses, senden çıkıyor;
Çünkü ayrılık yahut buluşma olmasa şu iki avucunu (Beğenildiğini ve onaylandığını anlayıp) birbirine vuramazsın.

Sus artık, bahar geldi, gül geldi, diken geldi, gayb âleminden (Görünmeyen oluş dünyasından) güzeller, bizi davet için sıçrayıp geldiler.

Ömür defterimizden bir yaprak (Az bir süre) kaldı ancak;
Can da o lütfu gördü, kıskandı da daraldı, ıstıraplara düştü.

O (Hakikatlerin yazıldığı) deftere şekerden daha tatlı, öylesine bir harf yazmış ki o harfi Ay bile okudu da utancından terlere battı.

Bahçedeki yapraklarda ebedi ömür parlamada;
Öyle bir ebedi ömür ki ne burçtan burca değişmeden (Burçların döngüsü ile insana tesir etmesinden) korkusu var, ne gidilip eksilmeden.

Adı yaprak (Ömür sayfası) amma ebedi saltanat orada;
Bütün temiz erlerin sırları orada, gün battıktan sonraki kızıllık sanki.

Dürülüp bükülmüş bir yaprak;
Üstüne de gözü aydın, görüşü kuvvetli Tebrizli Tanrı Şems’inden bir Tanrı nurudur vurmuş.

O âlemin azametiyle (Ululuğuyla, büyüklüğüyle) bir hale dalmışım ki senin bu kibrin (Kendini beğenmen, başkalarından üstün tutman, benliğin) bu ululanman (Büyüklenmen, kibirlenmen) bir yeldir (Belli belirsiz hissedilen hafif yeldir-Elle tutulan gözle görülen bir şey değildir)  bence:
Böyle bir devletle (Güçlü olanaklarla) sarhoş olan neden ululanmasın, ne diye yüce görmesin kendisini?

Her an, her lâhza (Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası) ayıklık kör olsun diye sağraksız (Büyük içki kadehi olmaksızın), alametsiz (Belirtisiz, işaretsiz, izsiz, nişansız) yüzlerce kap, şarap içmedeyim.

Havada uçan kuşları, Tanrı doğanlarını (Avcılarını) sanatsız, düzensiz, gayb âleminden (Görünmeyen oluş dünyasından) ele geçirmedeyim.
                          ***   
DİVAN-I KEBİR 2 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    İnsan olarak yaratılmaktan sevinç duymamız gerektiğini öğrendik.
2.    Sevdiğimizden ayrılığın ve kavuşmanın verdiği üzüntü ve sevincin duygu ve düşüncemizin gelişmesine sebep olduğunu öğrendik.
3.    Ömrümüzü yeniden yeniye gelen güzellikleri görecek durumda bulundurmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Dünyadaki yaşam süresini iyi değerlendiren temiz erlerin ölümsüz olacaklarını öğrendik.
5.    Tebrizli Tanrı Şems’ini tanımamız, yakınlaşmamız ve nurundan yararlanmamız gerektiğini öğrendik.
                                  *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin görünmeyen fakat etkenliği şüphe taşımayan gayb âlemindeki ulu kişileri, mana sözlerini ele geçirip bize tanıttığını, yarar sağlamamız için olanak sağladığını öğrendik, anladık.
                                  *

RAVLİ

Popüler Yayınlar