3340.
Tebriz(Şehri), Şemseddin’imin doğup ışımasından
(Aydınlatmaktan) dolayı neşelensin;
Çünkü
güneş, doğup da yürüdü mü iki (Madde ve mana)
doğuyu da korur, her yana ışık salar.
Ey
can!
İyi
bir ad-san sahibi olmayı gönlünden tamamıyla sök, at da bütün sırları,
birer-birer, tamamıyla anla.
Ey
Tanrı aşığı!
Halkın
kınamasından korkuyor, âr (Utanma, utanç duyma),
hayâ (Ahlaki düşünce) kaydına düşüyorsun;
Aşk
âleminde âr, hayâ kaydına düşmek, padişahlığa kalkışmak, hamlıktır.
Aşığın
şeker gibi (Yumuşak huylu, yumuşak davranan, sevimli)
olması, nasıl olur, nice (Ne şekilde) olur
kayıtlarından (Sınırlamadan, davranışlarının çerçevelenmesinden)
kurtulması, yüce bir cana sahip olması gerektir, çünkü o tapı, pek yücedir.
Baştan
aşağıya bütün varlığın gözünde bitmiş bir siğilden ibarettir;
Akşam
gibi simsiyah saçlara âşıksan Rum zünnarını kaybet gitsin.
Aşk
âleminde bilgi, bilgisizliktir;
Bilginin
şerefi pek de o kadar önemli sayılmaz.
Aşkın
cahili, şu sıra bilgilerinin âlimlerinden (Bilginlerden)
yücedir, üstündür.
İzi
eseri belirmeyen taraftan, o bilgisizlik, o bilgi tarafından, o canının canına
can olan yerden aşk geldi sana, esenlik (Sağlık,
sıhhat, afiyet selamet, güvenlik içinde olma) sana.
Yapısı
olmayan dam üstünde, aydın ay gibi gördüm onu;
O
yüce şivelerine hayran oldum da kapıda kalakaldım.
İster
sarhoş olayım, ister şarap;
Tef-in,
ney-in sarhoşu değilim, onun şivelerini içmişim, o yüzden sarhoş olmuşum.
O
gönüller çeken saçlarla örtülü ateş gibi yüz yok mu?
Can,
o saçların tuzağına tutuldu, o halkalara boyun verdi, kendi isteğiyle bir hoşça
tutsak oldu gitti.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin madde ve manayı aydınlatarak aklımızla görüp anlayabileceğimiz
duruma getirdiğini, sorunları kolayca çözmek için bilgi verdiğini, bilinmeyeni
görünür hale getirdiğini, bizi sevinçli kıldığını öğrendik.
2.
Şems Hazretlerinin
aydınlattıklarını anlayabilmek için saygın ve meşhur olmak isteğini istekler
topluluğu olan gönlümüzden söküp atmamız gerektiğini öğrendik.
3.
Allah’ı tutkuyla
seven kişinin ahlak ve utanma duygusundan, halkın kınamasından kurtulması
gerektiğini öğrendik.
4.
Allah’ı tutkuyla
seven ve bağlanan kişinin bu yüksek kapıya ulaşması için şeker gibi olması yani
yumuşak huylu, yumuşak davranan, sevimli olması, böylece canını soylu ve asil bir hale getirmesi
gerektiğini öğrendik.
5.
Aşkta bilgi ve
bilgili olmak gerekmediği, aşkın doğru görüş kazandırdığını, cahil olan bir
aşığın okuyarak öğrenmiş olan âlimlerden üstün ve yüce olduğunu öğrendik.
6.
Allah’ı ve Allah
dostlarını tutkulu seven kişiye bu sevginin canımıza can veren yerden hediye
olarak geldiğini, sağlık, sıhhat, güvende olma rahatlığı ve afiyet getirdiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerin Allah’ı anlatışına, sırları söyleyiş
biçimine, Allah'ın nurlarını saçarken söyleyiş özelliğinin güzelliğine hayran
olan Hazreti Mevlana’yı kendinden geçirdiğini, adeta mıknatısın demiri kendine
çektiği gibi Mevlana Hazretlerini kendine çektiğini, kendisine esir ettiğini,
Mevlana Hazretlerinin sözünden öğrendik, anladık.
*
RAVLİ