3280.
Birçok âşıkları öldürdün amma gene de sen suçsuzsun;
Çünkü
eziyetle (Zulümle), gamla (Tas, kaygı, üzüntü ile) öldürmedin ki;
Zevkle,
neşeyle öldürdün.
Dünya
seninle açılır, aydınlanır;
İnsan,
seninle muradına erer, dileğini bulur;
İş
böyleyken a güzelim, ne diye vardın da muratsızlık köyünde ev tuttun, yurt
edindin?
Evet,
anlıyorum neden;
Çünkü
aydın ışık gece karanlığında belirir;
Derman
derde gelir, dertliye gelir;
Zaten
ustalık da budur.
Gamından
(Kavuşmamaktan doğan üzüntüden) başka bir şey
içmeyeyim (Derdim olmasın), ne Amid’in nüktesini
(İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz) söyleyeyim,
ne İmâd’ın (Karamsarlık içeren) sözünü duyayım
diye ağzımı da tuttun, kulağımı da.
Tebrizli
Şemseddin’e sarhoşlardan selam götür, tapısında secde de deki ki:
“Kaçtın,
halvete (Yalnızlığa mı) mi çekildin ey ruhum,
canım”
Dün
geceki şaraptan başın dönüyorsa, hala mahmurluğun varsa bizim kadehimizi bırak,
ne işin var onunla?
Yok,
mahmurluğun geçtiyse gel otur, iç şu kadehi de geçmişlerin hayaline dalıp
başını kaşıma sakın.
Taşa
taptıkça öbürleriyle bir ilgin olamaz;
Seli
hatırladıkça deniz yaraşmaz sana.
Hakanın
tapısında nifakla (Geçimsiz, anlaşmazlık, arabozuculuk
yapanlarla) dolu olanların sevdası çekilmez;
Her
yoksulun zembili (Boş sepeti doldurulsun diye)
padişaha uzanmıştır.
O
badyanın (Ağzı geniş, yayvan, büyükçe su kabı)
lütfu varken, kini, kibri hatırlamak hiç de doğru değil;
Hem
cennette olasın, hem de ateş yalımları (Alevleri)
içinde;
Olamaz
böyle şey.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
( Amid: İran Selçuklularından Tuğrul beyin veziri Mansur
oğlu Abû,Nasr Amid-al Mülktür. Edebiyatta ve cömertlikte meşhurdur.1063-1064 te
idam edilmiştir.
İmâd-al
Davla Abû-l Hasan Aliyy İbni Buvayh, Âl-i Buvayh devletin kurucusu ve ilk
hükümdarıdır. 949 da Şiraz’da ölmüştür.) Karamsarlıkla tanınır.
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin tutkulu bir sevgi ile Allah arayışında olanları öldürdüğünü; yani
toplumun doğru kabul edip savunulan ve insanın kişiliğine yerleşmiş tüm
değerlerini yok ettiğini, bu işlemin çok zor ve sancılı olduğunu, hazretin bu
değişimi zevkle, neşeyle sağladığını öğrendik.
2.
Şems Hazretlerinin
bir insanın dilek ve isteklerini sağlayacak yetkide, güçte ve yetenekte
olduğunu öğrendik.
3.
Şems
Hazretlerinin yaşamda kendi ait isteklerinin yok denecek kadar az olduğunu
öğrendik.
4.
Kendi isteğinde
olmayanın başkalarını aydınlatmak, yardım ve destek olmak için imkânlarını
kullanacak istek ve gerekli zamanı bulacağını öğrendik.
5.
Sorunlarına çare
bulamayanlara yapılan yardımın çok değerli karşılanacağını öğrendik.
6.
Şems
Hazretlerinin ayrılmasından Mevlana Hazretlerinin üzüntü duyduğunu, kavuşmak isteğinden
başka bir iş ve istekle uğraşmadığını öğrendik.
7.
Şems Hazretlerine
saygı gereği secde etmemiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin ayrılmasına Mevlana Hazretlerinin kin, nefret, nifak sokmadığını,
yani ayrılmasına kızmadığını, Şems Hazretlerini Hakan bildiğini, her an ona muhtaç olduğunu kavuşmak ümidini
taşıdığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ