21 Haziran 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3280 İNCİ BEYİT

3280. Birçok âşıkları öldürdün amma gene de sen suçsuzsun;
Çünkü eziyetle (Zulümle), gamla (Tas, kaygı, üzüntü ile) öldürmedin ki;
Zevkle, neşeyle öldürdün.

Dünya seninle açılır, aydınlanır;
İnsan, seninle muradına erer, dileğini bulur;
İş böyleyken a güzelim, ne diye vardın da muratsızlık köyünde ev tuttun, yurt edindin?

Evet, anlıyorum neden;
Çünkü aydın ışık gece karanlığında belirir;
Derman derde gelir, dertliye gelir;
Zaten ustalık da budur.

Gamından (Kavuşmamaktan doğan üzüntüden) başka bir şey içmeyeyim (Derdim olmasın), ne Amid’in nüktesini (İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz) söyleyeyim, ne İmâd’ın (Karamsarlık içeren) sözünü duyayım diye ağzımı da tuttun, kulağımı da.

Tebrizli Şemseddin’e sarhoşlardan selam götür, tapısında secde de deki ki:
“Kaçtın, halvete (Yalnızlığa mı) mi çekildin ey ruhum, canım”

Dün geceki şaraptan başın dönüyorsa, hala mahmurluğun varsa bizim kadehimizi bırak, ne işin var onunla?

Yok, mahmurluğun geçtiyse gel otur, iç şu kadehi de geçmişlerin hayaline dalıp başını kaşıma sakın.

Taşa taptıkça öbürleriyle bir ilgin olamaz;
Seli hatırladıkça deniz yaraşmaz sana.

Hakanın tapısında nifakla (Geçimsiz, anlaşmazlık, arabozuculuk yapanlarla) dolu olanların sevdası çekilmez;
Her yoksulun zembili (Boş sepeti doldurulsun diye) padişaha uzanmıştır.

O badyanın (Ağzı geniş, yayvan, büyükçe su kabı) lütfu varken, kini, kibri hatırlamak hiç de doğru değil;
Hem cennette olasın, hem de ateş yalımları (Alevleri) içinde;
Olamaz böyle şey.

                            ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
( Amid: İran Selçuklularından Tuğrul beyin veziri Mansur oğlu Abû,Nasr Amid-al Mülktür. Edebiyatta ve cömertlikte meşhurdur.1063-1064 te idam edilmiştir.

İmâd-al Davla Abû-l Hasan Aliyy İbni Buvayh, Âl-i Buvayh devletin kurucusu ve ilk hükümdarıdır. 949 da Şiraz’da ölmüştür.) Karamsarlıkla tanınır.

Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin tutkulu bir sevgi ile Allah arayışında olanları öldürdüğünü; yani toplumun doğru kabul edip savunulan ve insanın kişiliğine yerleşmiş tüm değerlerini yok ettiğini, bu işlemin çok zor ve sancılı olduğunu, hazretin bu değişimi zevkle, neşeyle sağladığını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin bir insanın dilek ve isteklerini sağlayacak yetkide, güçte ve yetenekte olduğunu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin yaşamda kendi ait isteklerinin yok denecek kadar az olduğunu öğrendik.
4.    Kendi isteğinde olmayanın başkalarını aydınlatmak, yardım ve destek olmak için imkânlarını kullanacak istek ve gerekli zamanı bulacağını öğrendik.
5.    Sorunlarına çare bulamayanlara yapılan yardımın çok değerli karşılanacağını öğrendik.
6.    Şems Hazretlerinin ayrılmasından Mevlana Hazretlerinin üzüntü duyduğunu, kavuşmak isteğinden başka bir iş ve istekle uğraşmadığını öğrendik.
7.    Şems Hazretlerine saygı gereği secde etmemiz gerektiğini öğrendik.
                                    *                                                                                            
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin ayrılmasına Mevlana Hazretlerinin kin, nefret, nifak sokmadığını, yani ayrılmasına kızmadığını, Şems Hazretlerini Hakan bildiğini,  her an ona muhtaç olduğunu kavuşmak ümidini taşıdığını öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar