2 Haziran 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3090 İNCİ BEYİT

3090.  A yüzünü sirke gibi ekşiten (Küskünlük veya hoşnutsuzluk anlatan yüz) , ne olur bir gülsen (Mutlu ve sevinçli zaman geçiren olsan);
And olsun Tanrı’ya şu ekşi suratlılıktan hiç mi hiç ayrılmadan gitti.

Acıya al da şekeri ver (Sevimli, cana yakın ol), silleyi başını ver (Kendine gelmek için başına tokat at);
Aklın başında, yüce fikir sahibi bir ersin ya, gül gibi gülerek öl.

Ay, kıl gibi incelmiştir de gülmededir, kahkahalar atmadadır;
Neyin eksilir yani, bazı-bazı ayın huyuyla huylansan (Güneşten aldığın ışığı karanlıkta kalanlara yansıtsan).

Sulak yerlerde çiçekler bitmiş, açılmıştır, sense koruksun, koruk (Olgunlaşmamışsın);
Canın yok mu senin, niceye bir muhtaç olup duracaksın?

Derdin madenine (Sorunlara, kaygılara, endişelere) dalmış, oturmuşsun, neşeyi nasıl görürsün?
Fareden, fare deliğinden (Kaçıp saklanmakla) kim görmüştür yüceliği, kim ermiştir yüceliğe (İnsanüstü kutsal aşamaya)?

Cebrail’i gök kubbenin üstünde bulurlar;
Zarar, ziyana ermezliği temiz kişilerin ayak bastıkları topraktan elde ederler.

Hangi diyardasın (Yerdesin, yurttasın), hangi dostu (Allah dostunu) beğendin;
Bütün bu sırların (Gizlediklerin), yüzünden, yüzünün renginden bellidir.

Boş ümitle (Olanak dışı beklentilerle) oyalanan biri misin, yoksa akıllı, fikirli bir aslan (Cesur, yiğit) mı, göz açıp yüzüne baktı mı, görünür görene.

Karun (Çok zengin olan, bütün mal varlığı bir anda yok olan), kova gibi kuyunun dibine gitti, İsa’ya gelince:
O gök damına güzelim bir kement bulup attı da yücelere ağdı.

Kova çıksa bile içinde ancak kuyu suyu bulunur;
Karanlıklarda, aşağılıklarda (Niteliği düşük yerde) çürür, delinir, parçalanır gider.
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Sevinç ve mutlu yaşamak, üzüntülerden kurtulmak için Allah dostlarından birini sevmemiz, onun önderliğinde dünyanın çürüten, yok eden etkilerinden kurtulmamız gerektiğini öğrendik.
2.    İnsanın yüzüne bakınca fiziksel ve ruhsal yapısının anlaşılabileceğini öğrendik.
3.    Aşağılarda kalmamak gerektiğini, yücelere yüce kişilerin önderliğiyle çıkmamız gerektiğini öğrendik.
                                       *                                                                                             
İşte böyle yaren;
Ne istiyorsak ne yapıyorsak saklasak bile yüzümüze yansıdığını, arif kişiler tarafından kolayca görülüp değerlendirileceğini öğrendik, anladık.

Çok istesek de kendi çalışmalarımızla yükselemeyeceğimizi, yardım ve destek almamız gerektiğini, şüphe duymayacağımız Allah dostuna gönül bağlamamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Allah’a yalvararak, ağlayarak yakınlaşmak, yücelere çıkmak isteyene; Allah’ın dostlarından birini sevdirip yetiştirdiğini, huzura hazırladığını öğrendik, anladık.

Cesur ve yiğit olarak canımızı ortaya koymamız, bizde var olan canın gücünü göstermesi için kendi kendimizi engellemekten vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar