3210. Ey bön (Budala, saf,
avanak, ahmak), tecrübesiz aşk, gösterişe kapıldın, görünüşe aldandın da
yalımların (Alevlerin) çevresinde dönüp
dolaşmaya koyuldun;
Ya
kanlı katilsin sen yahut da alıcı bir karakulaksın (Çakala
benzer yabani bir hayvansın, terbiye edilerek köpek gibi av avlama işinde
kullanılansın).
Aklın
varsa ne diye deli oldun;
Aşka
ait değilsen ne diye bu derece aşka sarıldın?
Bütün
cüzlerimi (Küçük parçalarımı), o tapıda sükût
eder (Konuşmadığını) gördüm;
Fakat
her susuşun altından çıkan nice naralar (Bağrışlar,
haykırmalar) da duydum.
Tebrizli
Şems’e, bu susanlar kimlerdir dedim; dedi ki:
Vakti
gelince sen de öğrenirsin, bellersin.
Ateşte
bir yaygıdır, yaydı;
Böyle ol işte sevgilim.
Sonra
da tuttu, ateşler içinde gizlendi;
Böyle ol işte sevgilim.
Yaygı,
öylesine bir tat aldı, mumum, öylesine bir şevkle yandı yakıldı, öylesine
gözyaşları döktü, eridi ki…
Böyle ol sevgilim.
Gene
dönüp aşka geldiğimiz andan beri geceleri uyku girmiyor gözümüze;
Sarhoşlar
meclisinde böyle ol sevgilim.
Âşıklar
kalktılar, geceleri uyumuyorlar, dağılıp gitmeyin, kaçmayın siz de;
Böyle ol işte sevgilim.
Vuslat,
sel gibi aktı, Mecnun, Leyla oldu;
Şimdi
gece, yarın gündüz olur, fakat hep bu;
Böyle ol işte sevgilim.
Rabb
(Allah) tecelli etti (Kendini gösterdi) de söz
söyleyene lütuflarda (İyiliklerde), ihsanlarda (Bağışlarda) bulundu, gerçekten de bir ateş gördüm ben;
Böyle ol sevgilim.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Aşkta gösterişe
yer olmadığını öğrendik.
2.
Aklı olanın deli
olamayacağını öğrendik.
3.
Aşka ait
olmayanın ne kadar aşkla uğraşsa da aşık olamayacağını öğrendik.
4.
Sessiz duruşunda
yüksek sesle haykırmaların olduğunu öğrendik.
5.
Sevdiğimizin
karsısında güçlü bir istekle, coşkulu ve heyecanlı olarak kendimizi yerlere
sermemiz gerektiğini öğrendik.
6.
Sevdiğimizin bir
ateş olduğunu, kendimizin de bir mum olduğunu kabul ederek fitilimizi
ateşlemesini istememiz ve beklememiz gerektiğini öğrendik.
7.
Mumun fitili
yanınca çevresine aydınlık verdiğini, eriyerek göz yaşı döküp kendini yok
ettiğini öğrendik.
8.
Hak sarhoşları
meclisinden ayrılıp gitmenin yanlış olduğunu, herkes dağıldıktan sonra
Rabbimizin kendini gösterdiğini öğrendik.
9.
Seven ile
sevilenin buluşma esnasında sevenin sevilen, sevilenin seven olacağını yani
ikisinin bir olacağını öğrendik.
10.
Her şeyin vakti
saati gelince öğrenileceğini, acele etmekle yanlışa düşüleceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Hak
dostlarının bir araya gelmeleriyle Allah’ın kendini göstereceğini, hediyeler
vereceğini, ruhlarına nurlar saçtığını, saçılan bu nuru ile hediyeleri Hak
dostlarını sevenlere verdiklerini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ