25 Haziran 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3320 İNCİ BEYİT

3320. Aşk, olduğundan da güzeldir, yokluk bulunduğundan da sağlam;
Bu ikisinin elini öpersen gökyüzüne ayak basarsın.

Can, bir ışıktır ki beden leğeninin altında gizli;
Güneş bile onun nuruna karşı baş eğer, yaltaklık eder.

Yüz çeşit malı-mülkü var onun, yüzlerce tahtı var, bahtı var;
Tahtı, yüceliklerden yapılmadır, gece gibi kapkara abanoz (Koyu, parlak, siyah) tahtasından değil.

Malı-mülkü, mutlak nurdandır, Tanrı’nın sandığında korunur;
Onlar, ne bir seyisin beygirine yüklenir, ne de güve düşer onlara da delinir.

Gömül ateşinin zevkinden, gönlün bir hoşça yanışından ateşe tapar oldum, fakat Mecusi’nin ateşine kapılma yüzünden değil.

Garip can, bir-iki gün, bedenle yoldaş oldu amma Mergazlıyla Reyli, mağripliyle Tûslu gibi (Birbirine uymayan iki kişi gibi) hani.

Dünya bir elektir, bizse ona konmuş unuz (Öğütülerek toz haline gelmişiz) sanki;
Elekten geçtin mi arısın, geçmedin mi kılçıksın, samansın.

Her gün, çarşı-pazarda, şu aşağılık kişilerin dükkânlarında şu sesler duyulur.
Ey ham adam, bize gel, bizim malımız sağlam, bizim kumaşımız yıpranmaz.

Kır kalıp testisini (Vücuduna önem vermeyi bırak) de dudağına dek dolu kadehi al (Sunulan Allah sevgisini, Allah nurunu al);
Ne vaktedek çanak yalayacaksın, ne zamana kadar yaltaklanıp duracaksın?

İzin veriyor musun, bunun tamamını söyleyeyim de kutsuzluğu, yomsuzluğu (Uğursuzluğu) olmayan bir baht (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader), bir devlet, doğuyu da kaplasın, batıyı da?
                            ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Gökyüzüne ulaşmak için varlıktan vazgeçip yokluğu sevmemiz, Tanrı’yı ve Tanrı dostlarını sevmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Canımızın çok aydın olduğunu fakat bedenimizin bu ışığı gizlediğini öğrendik.
3.    Canımızın malının mülkünün makamının nurdan olduğunu, Tanrı tarafından korunduğunu öğrendik.
4.    Bedenimizle canımızın farklı yapıda ve bir arada olduğunu, fakat uyum içinde olmadıklarını öğrendik.
5.    Yücelere gitmemiz için her gün çağrılar geldiğini, bu çağrıyı duyup yönümüzü çağrılan yere döndürmemiz gerektiğini öğrendik.               
                                *
İşte böyle yaren;
Gönülden isteyişle yanma derecesine ulaşmamız, tapacak kadar sevgi ile kendimizi doldurmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar