3120. Yeter, sus artık, kendinde değilsin,
sarhoşsun da tuttun, İsa’ya lâyık mezeyi hayvanların ahırına götürdün, eşeğin
önüne koydun.
Kuşlar
(Sözler) için bir yer, bir güvercinlik yaparsan
(İnsanların yararlanabileceği akla uygun sözlerin
barındığı yer) ne kadar uzun, ne kadar büyük olursa olsun deve (Düzgünlük, gösterişlilik) sığmaz oraya.
O
güvercinlik akıldır, o yuva, şu bedendir, deveyse o usûl (Gösterişli, düzgün) boyuyla, o serilip boy atışıyla
aşktır, aşkın güzelliğidir.
(Aklımızı çok geliştirsek bile; aşkın güzelliğini, düzgünlüğünü,
gösterişini meydana getireceği bir yapı oluşturamayız)
Padişahın
koca sağrağını (Büyük kadehinden) o (Akıl) kuş içemez, yüzlerce öz yarsan, kapalı kutular
açsan ondan bir koku alırım mı sanıyorsun?
Sevgili,
bu gerçeğin sırlarını bizden arama;
Çünkü
geçici nüktelere (İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı
sözlere) daldım, gark oldum (Boğuldum)
gittim ben.
Ben
bir kâğıda uzunluğuna yazılmış bir yazı gördüm, aşk sırları hep oradaydı;
Tuttum,
alay olsun diye muska gibi boynuma taktım onu.
Fakat
o ilahi muska (Büyüleyici gücün saklı olduğu, sahip
olanı zararlı etkilerden koruyup iyilik getirdiğine inandığı kâğıt)
ağırlaştıkça ağırlaştı, bir dereceye vardı ki bin Arap atı bile çekemez, taşıyamaz
oldu.
Hicaz
perdesinden çıkıp yalımlaşan (Alevlenen) ateşle
perdeleri yakmam için perdelerim yırtıldı.
Tebrizli
Tanrı Şems’iyle sevişme (Birbirimizi sevmek)
vakti, onun aşkı bir coştu, kükredi mi perdeleri yırtar gider.
Mademki
kumarhaneye geldin (Olumlu sonuçlanması şüpheli olan
işe bile-bile giriştin, katıldın), elbette oynarsın;
Mademki
bu işe giriştin, işin geçici bile olsa sonucu gerçek olur, gerçeğe ulaşırsın.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Mevlana
Hazretlerinin yüceliğe sahip kişilere ettiği ikramı kendinde olmadığı zaman
herkese ikram ettiğini öğrendik.
2.
Yücelmek için
aklın yeterli olmadığını, aşkın gerektiğini öğrendik.
3.
Akılla sırlara
ulaşsak da, özleri meydana çıkarsak da Allah’a ulaşmak için bir iz, bir yol
bulamayacağımı öğrendik.
4.
Hazreti
Mevlana’dan gerçeğin sırlarını değil aşkın sırlarını bulabileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Aklın
ve gerçeğin üstünde olan aşkı tanımak ve kazanmak arzusuna düşerek bir oyuna
girersek, elbette kazanımımızın olacağını, aşka ulaşamazsak bile gerçeğe
ulaşabileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ