9 Haziran 2015 Salı

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3160 İNCİ BEYİT

3160.  (Hazreti Mevlana’nın Şems Hazretlerine özlemi, özelliklerinin güzelliğine övgü)
Padişahım, gönüller diyarında bize Zühre’yi  (Venüs’ü) (Bu yıldıza bakanın kalbine sevinç geldiği tecrübe ile anlaşılmıştır) yolla da çalıp çağırsın;
Çünkü canların sema meclisinde şu tefle ney yaraşmıyor.

Hayır, hayır, güneş bile aciz kaldıktan sonra Zühre (Venüs) kim oluyor ki?
Bu hararete (Sıcaklığa, coşkunluğa, ateşliliğe) tahammül etmek (Gücüne, zorlayıcı etkenlerine dayanabilmek), her çalgıcının harcı değil,

Gene heyecandan perişan etmeye, yıkıp dökmeye geldin bizi;
Zebûr) nağmeleriyle (Davud peygamberin kitabı olan makamla okunan sureler “Mezâmîr” zamanenin Davud’ usun sen.

Ya şeker kamışlarıyla dopdolu bir Mısır’sın yahut da hayata bir Yusuf’sun;
Fakat neden Yakub’a sormazsın;
Nasılsın bu sabırla, dayanabiliyor musun bu derde diye?

O kıyamet, gene geldi fitnelerle (Karışıklıkla, kargaşayla), kınayışlarla (Ayıplamalarla);
Ya güneşsin dedim yahut da nurun nuruna da nursun sen.

Ey gökyüzü, şu an için dönüp durmadasın, kararın yok;
Ey yer, sen de bu gamla susuyorsun, huzur içinde kalakalmışsın adeta.

Ey perilerden (Cinlerin güzel dişisi gibi) güzel dilber (Alımlı, güzel)!
Ey fitnesi bile tatlı dilber!
Gönül, öylesine kıskanç (Sevgide ve ilişkide başkalarının ortaklığını kabul etmeyen gönül), öylesine kıskanç ki kıskançlığından adını bile söylemiyor.

Güneş doğunca, senin güneşten aydın yüzün dururken bilgisizlikle, körlükle ne diye kendini gösterir, bilmem ki?

O Süleyman (Peygamber), gene geldi, padişahlık tahtına kuruldu;
Canlar ver ona, karıncadan da daha aşağı değilsin ya.

Ne diye perde ardında otura kaldın (Saklandın hareketsiz kaldın), niçin rüsva olmadın (Hareket edip saygı gösterip hizmete başlamadın)?
Bu, inatçılıktan (Direnme, ayak diretme) değil, hayvanlıktan (Akılsızlıktan, duygusuzluktan, kaba olmaktan).
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin nurun nuru yani nura nurluk veren kimyanın kaynağı olduğu öğrendik.
2.    Şems Hazretleri gibi bir insandan kaçmanın, gizlenmenin, çekingen davranmanın doğru olmadığını, her türlü rezilliği göze alarak hizmet etmek gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin aydın ve güzel yüzlü olduğunu öğrendik.
                                          *                                                                               İşte böyle yaren;
Hak dostunun güzelliğini görüp ne pahasına olursa olsun âşık ve onun hizmetinde olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Koskoca Mevlana Hazretlerinin öve, öve bitiremediği güzelliklere, kuvvetlere, yetkilere sahip Şems Hazretlerini tanımamız, tutku ile bağlanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar