3300.
İster tamamıyla tembel, yorgun ol yahut da adam akıllı kocalmış ol, gene de
kendini Meryem gibi hurma ağacının altına atmaya bak (Meryem
suresi 23-34).
Hurma
ağacının gölgeliklerinde hurma gibi tatlılaşırsın, hurmanın olgunluğundan sen
de olgunlaşırsın.
Bana
inciler yağdırasın diye toprak kesildim sana;
Başımı
kaşıyasın diye kıl gibi inceldim sana karşı.
Elimi
tutasın diye varlığımdan el yudum;
Gönlüme gelesin diye hayale döndüm.
Gönül
doğusundan Ay gibi doğup baş gösteresin diye gece-gündüz, âşıklığa düştüm,
aşkla yakalar yırttım.
Güzellik
ilkbaharın beni de bahara döndürür dedim de bahar bulutları gibi gözyaşları
döktüm.
Lütfun
yardım eder dedim, ona güvendim de göklerin bile kabul etmedikleri emaneti
boynuma aldım, yüklendim (Azhâb suresi 72)
Padişahım,
puta tapanlar için gönül levhasına her an bir suret, bir şekil yaparsın ya.
Bu
kudretin için lütfet de gönle sığmayacak bir suret, bir şekil göster;
Göster
de puta tapan da tapmaktan kurtulsun, put yapan da yapmaktan.
A
sevgilim, ne de güzel vakit, dostluk hakkı için, sevgi aşkına dinle;
Gönlümün
dileğine merhamet et, beni zarara, zahmete sokmaya çalışma.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Çaresizlik
içinde olduğumuz zaman Hurma ağacı gibi besleyici ve taze gıdalar sunan Allah
dostlarının gölgesine girip sevgi ile bağlanmamız, hizmet etmemiz gerektiğini
öğrendik.
2.
Bulunduğumuz
yer, iklim ve şartların huyumuza tesir
ettiğini fakat Allah dostlarının korumasıyla zararlı etkilerden korunup onların
tatlılaşacağımızı ve olgunluklarından olgunlaşabileceğimizi öğrendik.
3.
Allah
dostunu hep arayışta ve özleminde olmamız gerektiğini öğrendik.
4.
Gönlümüze
öyle bir güzellik koymalıyız ki başka bir güzelliğe yer olmamasının gerektiğini
öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Allah’ın
gölgesi olan Allah dostlarına sıkıntılarımızda, bunalımlarımızda, çaresizliklerimizde
sığınmamız gerektiğini, Allah’ın yardımının bu güzel insanlar aracılığıyla verileceğini
ve geleceğini Hazreti Mevlana’dan öğrendik, anladık.
*
RAVLİ