7 Haziran 2015 Pazar

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3140 İNCİ BEYİT

3140.  Başlar tacından da maksat Şemseddin’dir (Tebrizi), sahibimizden de, efendimizden de;
Onun tapısında Mergazlı ile reyli  (Birbirine uymayan, huyları birbirini tutmayan iki kişi) gibiyim ben, ben nerdeyim o nerde?

Kimin gönlünde Tebriz’in havası varsa Hintli (Kara, anlaşılmaz, gece, kapalı, çirkin) bile olsa gül yüzlü bir Tarazlıya (Güzel, aydın, parlak, açık, gündüze) döner o.

O Ay yüzlü, gönlüne doğsa tanır mısın acaba?
O, gönle nasıl gelir?
Umulmayan, gelinmesi âdet olmayan (Alışık olmadığımız) yoldan gelir.

Tanırım dersen büyük bir laftır bu, büyük bir dava (İddia etmektir);
Ben ne bileyim dersen bu söz de küfürdür (Sövgüdür), inkârdır  (Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, kabul etmeme, tanımama) âdeta.

Zaten halk, bilirim, bilmem davasıyla dönüp durmadadır;
Sesi soluğu çıkmayan deve gibi gözleri bağlı, dönüp dolaşmadadır.

Sessiz soluksuz, ister istemez dönedur;
Sakın boyun çekme, inada kalkma;
Çünkü zaten bağlısın, zaten onun elindesin sen.

Satanın körlüğü, esircinin hasedi yüzünden evet, Yusuf’u bir kör, on sekiz kalp akçeye satın aldı.

Sen de beden kuyusuna düşmüş Yusuf’lardansın, işte ip şuracıkta, sarıl da çık dışarıya, çık da yeryüzünde soluk soluğa, elemler içinde kalma.

Ey nefs-i mutmaine (İyilikle kötülüğü ayırt eden, temizlenerek kişiyi Allah’a yaklaştıran kuvvet), Tanrı sıfatlarına bürün, işte ağır elbiseler şuracıkta, ne vaktedek şu yırtık-pırtık hırkayı giyip duracaksın?

Tas çalınınca tutulmuş ay kurtulur, açılır;
Sendeki Ay’ı tutan benim, tas isen ses ver de kurtulsun, aydınlansın.
(Ay gökte görünürken su tasına bakılmasıyla tasta Ay’ın görülmesi)
                             ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin sevgi kapısında olanların çok çirkinliklere sahip olsalar bile güzelleşeceklerini, güzel insan olacaklarını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin herkesin alışık olduğu yolları kullanmadığını, kendine özgü yaklaşım tarzının olduğunu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerini sıradan bir insanın tanımasının, tanımlamasının yetersiz bir anlatım olacağını öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin bizi karanlıklardan, esirlikten kurtaracak aşk ipine sıkıca tutunmamız gerektiğini öğrendik.
5.    Ay’ın yeri gökyüzü olduğunu, elimizdeki tasta olan suyun içindeki ay görüntüsünün bir yansıma olduğunu, elimizdekini yani sahip olduğumuzu bırakırsak gerçek Ay’ın gökte olduğunu görebileceğimizi öğrendik.
                                   *                                                                                            
İşte böyle yaren;
İyiyle kötüyü ayırt ederek kötü olandan ve kötülüklerden temizlenip Allah’a yaklaşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

Kendi kendimize doğru ile yanlışı ayırt etme kuvvetini bulamayacağımızı, nefsimizin yanlışları bile doğru tanımlayıp bize kabul ettireceğinden; bize doğruyu olduğu gibi söyleyecek büyüğe ihtiyacımız olduğunu, onun önderliğinde gelişme sağlayabileceğimizi öğrendik, anladık.

Şems Hazretlerine bağlanan kişiye Hazretin herkesin bilmediği, alışık olmadığı yollardan gelerek tesir ettiğini, yardım ettiğini, terbiye ettiğini, Tanrı huzuruna çıkaracak durum ve konuma getirdiğini öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar