3140. Başlar tacından da maksat Şemseddin’dir (Tebrizi), sahibimizden de, efendimizden de;
Onun
tapısında Mergazlı ile reyli (Birbirine uymayan, huyları birbirini tutmayan iki kişi)
gibiyim ben, ben nerdeyim o nerde?
Kimin
gönlünde Tebriz’in havası varsa Hintli (Kara,
anlaşılmaz, gece, kapalı, çirkin) bile olsa gül yüzlü bir Tarazlıya (Güzel, aydın, parlak, açık, gündüze) döner o.
O
Ay yüzlü, gönlüne doğsa tanır mısın acaba?
O,
gönle nasıl gelir?
Umulmayan,
gelinmesi âdet olmayan (Alışık olmadığımız)
yoldan gelir.
Tanırım
dersen büyük bir laftır bu, büyük bir dava (İddia
etmektir);
Ben
ne bileyim dersen bu söz de küfürdür (Sövgüdür),
inkârdır (Yaptığını,
söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, kabul etmeme, tanımama) âdeta.
Zaten
halk, bilirim, bilmem davasıyla dönüp durmadadır;
Sesi
soluğu çıkmayan deve gibi gözleri bağlı, dönüp dolaşmadadır.
Sessiz
soluksuz, ister istemez dönedur;
Sakın
boyun çekme, inada kalkma;
Çünkü
zaten bağlısın, zaten onun elindesin sen.
Satanın
körlüğü, esircinin hasedi yüzünden evet, Yusuf’u bir kör, on sekiz kalp akçeye
satın aldı.
Sen
de beden kuyusuna düşmüş Yusuf’lardansın, işte ip şuracıkta, sarıl da çık
dışarıya, çık da yeryüzünde soluk soluğa, elemler içinde kalma.
Ey
nefs-i mutmaine (İyilikle kötülüğü ayırt eden,
temizlenerek kişiyi Allah’a yaklaştıran kuvvet), Tanrı sıfatlarına
bürün, işte ağır elbiseler şuracıkta, ne vaktedek şu yırtık-pırtık hırkayı
giyip duracaksın?
Tas
çalınınca tutulmuş ay kurtulur, açılır;
Sendeki
Ay’ı tutan benim, tas isen ses ver de kurtulsun, aydınlansın.
(Ay gökte görünürken su tasına bakılmasıyla tasta Ay’ın
görülmesi)
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin sevgi kapısında olanların çok çirkinliklere sahip olsalar bile
güzelleşeceklerini, güzel insan olacaklarını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlerinin herkesin alışık olduğu yolları kullanmadığını, kendine özgü
yaklaşım tarzının olduğunu öğrendik.
3.
Şems Hazretlerini
sıradan bir insanın tanımasının, tanımlamasının yetersiz bir anlatım olacağını
öğrendik.
4.
Şems
Hazretlerinin bizi karanlıklardan, esirlikten kurtaracak aşk ipine sıkıca
tutunmamız gerektiğini öğrendik.
5.
Ay’ın yeri
gökyüzü olduğunu, elimizdeki tasta olan suyun içindeki ay görüntüsünün bir
yansıma olduğunu, elimizdekini yani sahip olduğumuzu bırakırsak gerçek Ay’ın
gökte olduğunu görebileceğimizi öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
İyiyle
kötüyü ayırt ederek kötü olandan ve kötülüklerden temizlenip Allah’a
yaklaşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
Kendi
kendimize doğru ile yanlışı ayırt etme kuvvetini bulamayacağımızı, nefsimizin
yanlışları bile doğru tanımlayıp bize kabul ettireceğinden; bize doğruyu olduğu
gibi söyleyecek büyüğe ihtiyacımız olduğunu, onun önderliğinde gelişme
sağlayabileceğimizi öğrendik, anladık.
Şems
Hazretlerine bağlanan kişiye Hazretin herkesin bilmediği, alışık olmadığı
yollardan gelerek tesir ettiğini, yardım ettiğini, terbiye ettiğini, Tanrı
huzuruna çıkaracak durum ve konuma getirdiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ