11 Haziran 2015 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 1 CİLT 3180 İNCİ BEYİT

3180.  O padişah (Şems Hazretleri ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru isteyenleri bulup ) avlanırken seyrine gittim;
Gördüm ki o Ay, neşeli bir halde, gülerek tozlar içinde at koşturmadaydı.

Bakışıyla bana bir ok attı;
Öylesine büyük, öylesine katı oku, tuttu da arık mı arık (Zayıf, sıska, kuru, cılız) bir ava attı gitti.

Aşkının gül bahçesinden ciğerime bir tikendir, saplandı;
Tiken amma nasıl tiken;
Yüzlerce gül bahçesi, o tikene kul (Sevgiyle bağlanmış), köle (Hizmet eden olmuş).

Aşkındaki zevke karşı can nedir?
Bir tozdan ibaret (Oluşan, meydana gelen).

Güneşinin ışığına karşı can nedir?
Bir buğu (Su buharı) ancak,

Yüzünün aşk bahçesinde gülden bahsedersen;
Yahut çınardan söz açarsan, dilerim, Tanrı olsun düşmanın.

Büyücü gözlerinin yüzünden ancak senin şairin olduk;
Bir başka güzel yüzlüye âşık olamıyoruz, mazeretimiz (Özrümüz) pek büyük.

Yarabbi!
O gün gelecek mi ki o padişahı, bütün varlığa, ateş gibi yüzünden bir nurdur salmış, salın-salına geliyorken göreceğim.

Görecek miyim ki, acı canım, balıyla tatlılaşmış;
Görecek miyim ki, bir kıvılcımla yeni baştan bir heyecandır düşmüş canıma.

Şemseddin’in aşkıyla sevgi Tebriz’i, bu an her kulağa bir ezgi haline gelmiştir, her göze bir seyran yeri olmuştur.

Sana sitemlerim (Öfkem yo ama yaptığın bu hareket bende alınganlık, üzüntü, kırgınlık uyandırdığını belirtmeme gerek) var, neden böylesin sevgili?
Hastayım, gücüm kuvvetim yok, ne diye gelmezsin, beni görmezsin?
                            ***   
DİVAN-I KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul REMZİ KİTABEVİ 93
                             ***
Neler öğrendik:
1.    Şems Hazretlerinin avcı olduğunu, Mevlana Hazretlerinin de av olduğunu, ikisinin bir ve beraber olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri her an Şems Hazretlerini görmek istediğini, göremeyince üzgün ve kuvvetsiz duruma düştüğünü öğrendik.
                                    *                                                                                            
İşte böyle yaren;
Özünü sevdiğinde görenin, gönlünü sevdiğine verenin; sevdiğinin ayrılması ile büyük üzüntülerin oluşacağını öğrendik, anladık.

Beraber olmanın alışkanlığından ayrılmanın üzüntü verdiğini, fakat sevilenden ayrılma kadar üzüntünün şiddetli olmadığını öğrendik, anladık.
                                 *

RAVLİ

Popüler Yayınlar