3180. O padişah (Şems
Hazretleri ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru isteyenleri bulup ) avlanırken
seyrine gittim;
Gördüm
ki o Ay, neşeli bir halde, gülerek tozlar içinde at koşturmadaydı.
Bakışıyla
bana bir ok attı;
Öylesine
büyük, öylesine katı oku, tuttu da arık mı arık (Zayıf,
sıska, kuru, cılız) bir ava attı gitti.
Aşkının
gül bahçesinden ciğerime bir tikendir, saplandı;
Tiken
amma nasıl tiken;
Yüzlerce
gül bahçesi, o tikene kul (Sevgiyle bağlanmış),
köle (Hizmet eden olmuş).
Aşkındaki
zevke karşı can nedir?
Bir
tozdan ibaret (Oluşan, meydana gelen).
Güneşinin
ışığına karşı can nedir?
Bir
buğu (Su buharı) ancak,
Yüzünün
aşk bahçesinde gülden bahsedersen;
Yahut
çınardan söz açarsan, dilerim, Tanrı olsun düşmanın.
Büyücü
gözlerinin yüzünden ancak senin şairin olduk;
Bir
başka güzel yüzlüye âşık olamıyoruz, mazeretimiz (Özrümüz)
pek büyük.
Yarabbi!
O
gün gelecek mi ki o padişahı, bütün varlığa, ateş gibi yüzünden bir nurdur
salmış, salın-salına geliyorken göreceğim.
Görecek
miyim ki, acı canım, balıyla tatlılaşmış;
Görecek
miyim ki, bir kıvılcımla yeni baştan bir heyecandır düşmüş canıma.
Şemseddin’in
aşkıyla sevgi Tebriz’i, bu an her kulağa bir ezgi haline gelmiştir, her göze
bir seyran yeri olmuştur.
Sana
sitemlerim (Öfkem yo ama yaptığın bu hareket bende
alınganlık, üzüntü, kırgınlık uyandırdığını belirtmeme gerek) var, neden
böylesin sevgili?
Hastayım,
gücüm kuvvetim yok, ne diye gelmezsin, beni görmezsin?
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Şems
Hazretlerinin avcı olduğunu, Mevlana Hazretlerinin de av olduğunu, ikisinin bir
ve beraber olduğunu öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretleri her an Şems Hazretlerini görmek istediğini, göremeyince üzgün ve
kuvvetsiz duruma düştüğünü öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Özünü
sevdiğinde görenin, gönlünü sevdiğine verenin; sevdiğinin ayrılması ile büyük
üzüntülerin oluşacağını öğrendik, anladık.
Beraber
olmanın alışkanlığından ayrılmanın üzüntü verdiğini, fakat sevilenden ayrılma
kadar üzüntünün şiddetli olmadığını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ