3260.
Diledin ki kişioğlu, başını terk etsin (Benlikten,
nefsin zorlamasından kurtulup) de tapına başsız gelsin, gelsin de
kulaksız olarak göklerden gelen “Ey kullarım”
sesini duysun.
Yürü,
bir aylık yolu bir günde al, çünkü sen Süleyman gibi yel atına binmişsin (Rüzgâra hükmetmedesin).
Gümüş
de ne oluyor, altın da nedir?
Can
ambarını getir de, cömertliğe âşıksan can ver, vazgeç paradan puldan.
A
canım, senin yolunda kılavuza hacet yok;
Çünkü
bu yolda, şu yol alanla yol gösteren nurdur, Ay ışığıdır adeta.
Ay,
kendi ışığını kendisi, yerden yere çeker götürür, tıpkı Arap’ın, devesini
konaktan konağa sürüp götürdüğü gibi.
Çektiğin
zahmetlerden, sahip olduğun güzelim inançtan biten reyhanlardan her an, sana
deste-deste buketler gelir.
Kayboldum
diye Süleyman’ı kınama, var kaybol, hüdhüd (Talih kuşu)
seni aramaktadır ya, senin kaydındadır ya, yeter sana bu.
A
arkadaşım benim, bu kurtulup murada erişmenin daha başlangıcı;
Sabah
ışıdı;
Kalkın
uykudan.
Güneş
perdesiz örtüsüz parıl-parıl parlıyor;
Yardım,
zafer, çalışmadan, uğraşmadan biteviye (Değişmeksizin,
düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek) geliyor.
Ruh
şaraba dalmış, kadeh döküp durmada, gam-keder kaçıp gidiyor, şükür uzadıkça
uzuyor.
***
DİVAN-I
KEBİR1 MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
İstanbul
REMZİ KİTABEVİ 93
***
Neler
öğrendik:
1.
Ben ve ben
merkezli düşünceden ve isteklerin baskısından kurtulduğumuz zaman Allah’tan kullarına
gelen mesajları duyabileceğimizi öğrendik.
2.
Para pul
kazancından vazgeçip Allah’a canımızı vererek çok daha değerli hale gelmemizin
gerektiğini öğrendik.
3.
Dünyaya sevgiyle
bağlanmaktan kurtulduğun zaman canımızın nurla aydınlandığını, aydınlık yol gösterilerek yönlendirileceğimizi
öğrendik.
4.
Güzel inancın, bu
yolda çekilen zahmetlerin getirisini göreceğimizi öğrendik.
5.
Kaybolmuşluk,
önemsizlik, değersizlik düşüncesine dalıp kızmamamız gerektiğini, ümit içinde çavuş kuşunun (Müjdeler getiren haber kuşunun) üstümüze gelmesini
beklememiz, görmesi için de uykudan kalkıp aydınlık içinden kendisini
göstermesini beklememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şükrettikçe
kendimizden geçeceğimi, tatlı bir mutluluğa bürüneceğimizi, bizi saran üzüntülü
düşüncelerin bizden kaçıp gideceğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ