(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
8250. A gül yüzlü sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), şarapla (Tanrı şarabıyla) aklımıza eziyetler (Sıkıntı ve güçlük) ver, cefalar (Eziyet) et de cefaların yüzünden tümden gül-gülistan (Huzurlu, rahat ve zenginlik dolu yer) kesilsin.
Tavus kuşuna benzeyen (Süslü, renkli) kadehi meclis (Toplantı) bahçesine uçur da zehirin de güzelleşsin, tavusa dönsün, yılanın da.
İşi-gücü bırak;
Yükünü kadeh atına yükle de varın-yoğun. Zühal (Satürn) yıldızından (Soğukluk ve kuruluktan kurtulup) da yücelere ağsın a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Sen varlığında kaldıkça (Kendini geliştirmedikçe), kendini üstün bildikçe (Başkasından daha değerli buldukça, gördükçe) can, seni adamakıllı topraklara serer, horlar (Değersizliğini, önemli olmadığını, aşağı olduğunu söyler, gösterir)-durur a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Arı-duru şarap (İnsan eli değmeden olmuş saf ve tertemiz Tanrı şarabı) kaynağından zevk (Hoşa giden, çekici, elde edilmesinden veya düşünülmesindendoğan hoş duygu), neşe meclisine (Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç içinde olan topluluğuna) doğru bir ark (Akıcı bir yol) aç da o kaynak (Çıktığı yer) yüzünden herkes, gözünü dört açsın (Aldanmamak için çok uyanık bulunsun) sana a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Şarap içilen mahrem (Gizli) yerden sırlara mahrem (Gizliliğe uyumu) olmayan aklı sür dışarıya da güzel nar gibi yüzünü göstersin sana a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Kendinle olmayışı (Bağlı kalmayışı) şaraptan (Tanrı şarabından) öğren de varlığından bir yana çeldi;
Çekil de sevgili seni kucaklasın a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Tebriz şarabından (Şems Hazretlerinin öğretisinden), birbiri üstüne sağraklar (Büyük kadehler) sun (Takdim et) da utanç çenginin (Kanunan benzeyen, kucakta çalınan telli saz) telleri kopsun-gitsin a sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
Dermanımızın sermayesi (Gücümüze gereken enerji), Şemseddin'in derdidir;
Varımız-yoğumuz, onun aşkıyle vardan-yok olmamızdır.
Onun eşi-ömeği olmayan, bahtımızı (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kaderi, talihi) arttıran, canımıza canlar katan hayali,
meclisimizin hem beyidir, hem de kadeh sunan sakıysi (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Aklın vücut rahatlığına bağlı olduğundan ilerlemeye engel olduğunu, aklı sıkıntı ve güçlükler vererek basit rahatlıktan kurtularak katlardan oluşan güzel kokular ve güzellikler olan yerin içine girmek gerektiğini öğrendik.
Doğuştan gelen eksikliklerimizle, yanlışlarımızla, kazanımlarımızla kanmamamız, kendimizi olumlu yönde Allah dostunun yönlendirmesi, yardımı, sahiplenmesi ile üstün özellikler taşıyan çok değerli hale gelmemiz gerektiğini öğrendik.
İşi gücü bırakıp Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanıp onun yardımı ve yönlendirmesiyle uygunluk ve olgunluk yolunda ona uygun olan, yaraşan biri olmaya çalışmamız gerektiğini öğrendik.
Bizim için yardım isteyen Mevlana Hazretleri olgunluk yolunu açması için Şems Hazretlerinden yardımcı olmasını istediğini öğrendik.
Benlikte kalan, vücuduna varlık olarak bağlanan kişinin yücelere çıkamayacağını, hor bir durumda yaşama kendini mahkum edeceğini öğrendik.
Yücelmenin, olgunluğa ulaşmanın yolunu kesen aklın etkisizleştirilip Allah'ın verdiği sarhoşlukla ilerlemek, yükselmek gerektiğini öğrendik.
Şems Hazretlerinin yaşam şeklinin ve değerlerini öğrenmemiz, sevmemiz, sarhoşluğa kapılmamız, koruyucu olarak bizi kucaklamasını beklememiz gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerine ulaşmanın derdiyle dertlenmemiz, varımızla, yoğumuzla onun aşkıyla yok olmamız, onun hayalinin bile kaderimiz, talihimizi değiştirdiğini bilmemizi Mevlana Hazretleri yaşamından bize öğrettiğini, yararlanmamızı istediğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
