(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
8230. O varlık, o yokluk yanında, padişahlar padişahının has kullarından da ilerisin;
İş böyleyken kutsuz kişiler gibi ne diye burada eğlenip kalmışsın a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) ?
Can doğanısın, padişahın bileğine nazla oturmuşsun.,
Sanıyorsun ki her şeyi kesmiş, koparmışsın;
Fakat ayağım bağlayan gene kendi yükün a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
Öylesine bir cana huzur verenden kaçmışsın sen.,
Ayağında bağ olmasa düşmez misin, hatırlamaz mısın bunu a gönül(Kalpte oluşan duyguların kaynağı) ?
Hatta denizdeki balık gibi;
Bedendeki can gibi o padişahın aşk havasında karar etmişsin (Rahatlık, devamlılık, süreklilik, ölçülülük elde etmişsin) sen a gönül(Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
O padişah, seni dünya padişahları içinden seçti.,
O seçiş yüzünden, o seçişin ışığıyla seçilmiş bir hale gelmişsin a gönül(Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
Kendi kötü gözün seni ısırmış, korkma;
Ne çıkar?
Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamının) dudağını ısırdın ya a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
Sonunda yücelik ayağını elbette gökyüzüne basarsın;
Ulular ulusu Şemseddin'in atının peşinde yaya koşmuşsun (Saygılı bir biçimde beraberliği kaybetmemek için hareket etmişsin) a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
Padişahların has kullarını kadehinden şarap içersin elbet..
Tebrlz'li Şems'in şarabını tatmışsın a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) .
Gözyaşları döken gözlerimiz, Tanrı ve Hak Şemsinin (Güneş'in) ardından gözyaşları dökmede.,
Yağmur gibi yağan gözyaşlarımız, o güneşin ardından boşanmada.
Bu tufanımızdan (Çok yoğun ve şiddetli hareketlerden) sonra varlıklar kalmadı ki...
Buluştuğumuz zaman o Nuh'un gemisini nasıl görebileceğiz?
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Varlık dünyasını bırakıp yokluk dünyasına ulaşmış daha ilerisine giden kişinin geri dönüş yapmasının kutsuzluk olduğunu öğrendik.
Kişi kendi yolunu kendi bağladığını, padişahın yanına gitmekten kendi kendini alıkoyduğunu öğrendik.
Allah dostu Şems Hazretleri veya Mevlana Hazretlerinin avladığı kişiye huzur verdiğini, dirlikten, baş dinçliğinden, gönül rahatlığından, rahatlık kazandırdığını, büyük makama ulaşmaktan kaçanların kutsuz kişi olmayı kabul etmiş sayılacağını öğrendik.
Allah dostuna aşık olarak aşk havasına girerek davranışta kararlı olmak gerektiğini öğrendik.
Seçilmenin kalpte oluşan duyguların kaynağından olduğunu, seçen büyüğümüz kendi ışığıyla seçtiğini, o ışığın içinde olmak, çıkmamak gerektiğini öğrendik.
Seçilmişlikle ulaşılan devletin mutluluğunun kalpte oluşan duyguların kaynağı olması çok güzel kazanım olduğunu öğrendik.
Tebrizli Şemsin peşinden koşan kişinin yücelik makamına ayağını basacağını, büyüklere ikram edilen Tanrı şarabından içeceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Ulular ulusu Şems Hazretleri ile buluşmak kurtuluş için yeterli olduğunu, Nuh'un gemisini aramaya gerek kalmayacağını, kurtuluşa ereceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
