(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
7610. (Allah'ın) Adını andım mı, bahtım (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kaderi) yeşerir (Canlanır, yeniden ortaya çıkar);
İşkilsiz, (Kuruntu içinde bulunmayan, kuşkusu olmayan, vesvesesiz bir biçimde), ikiliksiz (İki veya daha çok kullanımı, veya uygulaması olmayan) adı, zâtı (Kendisine ait) olur-gider.
Şu yemyeşil meydanda gizlenmiş nice sarhoşlar var.,
Onlara doğru gidiyorum;
Bilirsin ya, gene de sana söyledim işte.
Onlar Vise'nin (Sevilenin) de canıdır, Ramin'in (Sevenin) de;
Pek şirin (Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş) onlar, pek şirin..
Yâsîn (İnsan) soyunun övüncü, Tanrı'dan bir armağandır.
Sen de koşar, iversen (Nehir olur akarsan), su kuşlarının yanına varırsan, Ab-ı hayatı (Olgun insanın hayvani bir hayata mahkum olmuş aklını kurtararak dirilten sözü) bulursun, uçsuz-bucaksız neşe denizine ulaşırsın.
Tatlı-tuzlu yemekler yedin;
Yaşadın, zevke erdin;
Bir gececik de aşka gel de seyret ev sahipliğini onun.
Biz de, sabahlardan beri kendimizden geçmişiz;
Sarhoşuz, neşeliyiz.,
A dilekleri veren padişah, a muradına erenlerin sultanı, sarhoş bir halde tutmuşsun, bizi çekip duruyorsun.
Nazlılarlayız (Kolayca gönlü olmayanlarla), güzellerleyiz (Her yönüyle hoş olanlarla);
Geceyedek onlarla ayak vurmada, oynamadayız;
Keşişler pirinin (Yalnız yaşamayı seçmiş yaşlı bilginin) her solukta bağışladığı şarapla (Sarhoş eden sözlerle) kendimizden geçmişiz.
Bu kadeh, sizi bulmak, ağızsız bir yoldan size ulaşıp gönülde (Kalpte oluşacak duyguların kaynağında), canda parlamak için evip (çekip) duruyor.
A anlayış ıssı (Kendisinin olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kişi), körün körlüğünü gider.,
Bundan başka yapacak birşey yok, sınanmaya kalkışma.
Bundan başka yol da yok;
Bundan başka padişah da yok;
Bundan başka Ay da yok.,
Bundan başka ne varsa geçici.
***
DİVAN-I
KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ
GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
Allah'ı akla getirerek sözünü etmek, düşünmek, hatırlamak, adını söylemek o kişinin yaşayış biçimini canlandıracağını, korkulardan, kuşkulardan, vehimlerden temizlenip huzurlu bir düşünce ve yaşayışa yöneleceğini öğrendik.
Allah dostlarının meydanda olmasına rağmen gizlendiklerini, kendinden geçmiş kişiler gibi yaşadıklarını, böyle kişileri Mevlana Hazretlerinin aradığını öğrendik.
Allah dostlarının insan soyunun övüncü seven ve sevilenlerin canları olduğunu öğrendik.
Allah dostlarının yanına varan uygunluktan olgunluğa geçti ise bu olgun insanın aklını hayvani bir hayata mahkum olmaktan kurtararak insan aklı ile yaşam sağlayacağını öğrendik.
Bir gece aşka gelip Allah'ın ikramlarını, dileklerimizi verdiğini düşünmemiz gerektiğini öğrendik.
Mevlana Hazretleri güzellerle, nazlılarla birlikte yalnız yaşamayı seçmiş, manevi sarhoşlukla oynayarak yaşadığını öğrendik.
Allah'ın sözsüz bir şekilde duyguların kaynağı kalpten ulaşıp canda kendini göstermek için çekip durduğunu öğrendik.
Aklı kör olanın körlüğünü Allah'ın yetkili kıldığı kıldığı kişinin bu körlüğü giderdiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Her şeyin gecici olduğunun gerçekliğine inanmamız ve kabul etmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
