(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
380. Sus da vaaz eden (Öğüt niteliği taşıyan konuşma yapan) güneş (Şems Hazretleri) söze başlasın;
Çünkü o, minbere (Camilerde hutbe okunan merdivenli, yüksekçe yere) çıktı, bizse hepimiz müridiz (Sevgiyle bağlanarak öğrenen kişileriz) ona.
Seher çağı;
Sabah şarabı (Sersemliği giderecek içecek) hazır, şu dama çıkalım;
Öküz (Boğa) burcundan (Maddecilikten) kaçalım da Ay burcuna (İç âlemimize) girelim.
Savaş aramayalım, yabancıların
sözünü etmeyelim;
Buluşma çağı, o güzel yüzlünün yanına gidelim.
Yüzün gül bahçesi, dudağın şeker
kamışlığı, şu ikisinin gölgesinde hepimiz de gülbeşeker haline gelelim.
Mademki güneşe benzeyen güzelim
yüzün kılıç çekti;
Ay gibi sana karşı geceleyin bir kalkana sığınsak yeri.
Saçların Kadir gecesi (Kur’an indirilmeye başlandığı için kutsal sayılan ramazan
ayının yirmi yedinci gecesi), yüzünse tamamıyla nevruz (Yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine
rastlayan gün);
Biz de senin gecenle, senin gündüzünle seher çağı gibi belirelim.
Bu şekilde göründün ya, bu şekli
bilelim;
Yoook, bir başka çeşit görünürsen biz de o şekle bürünelim.
Dünyanın güneşisin sen, bizse
gizli zerreleriz;
Senin ışığınla şu pencerede görünelim artık.
Güneş bile senin yüzünden şaşırır
kalırsa, onun bile başı dönerse bizim gibi zerrelerin şaşkın-şaşkın bakışına
şaşılmaz elbet.
Dedim ki:
Gelirseniz yüzlerce kapı acarsınız;
Dediler ki;
Bu, olur, olur ama gelirsek olur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Susup bize öğüt verecek kişiyi iyice dinlememiz, karanlık perdesinden bizi kurtarmamız için söyleyeceklerini kaçırmamamız, öğrenci gibi hareket etmemiz gerektiğini öğrendik.
2.
Sersemliğimizi
üstümüzden atıp madde dünyasından mana dünyasına gitmemiz, iç dünyamıza
yönelmemiz gerektiğini öğrendik.
3.
Bize
öğüt verecek güzel yüzlünün yanına gitmemiz, yabancıların sözünü etmeden,
kavgaya tutuşmadan onun gül kokulu şekerleri ile karışık gülbeşeker ikramını
alıp tatlı hale gelmemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Güneşten
ışık alamayanların karanlıkta kalmaması için güneşin ışıklarını yansıtan Ay’a
sığınması gerektiğini öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerinin hem kutsal hem uğurlu hem de insanı gençleştiren, canlandıran
büyüğümüz olduğunu öğrendik.
6.
Mevlana
Hazretleri kendini zerre, Şems Hazretlerini güneş olarak gördüğünü, zerrelerin
ancak güneş ışığıyla görünür olabileceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin yüzlerce söz edeceğini, yüzlerce kördüğüm olmuş problemi çözüm yolunu göstereceğini, yüzlerce yanlış yoldan döndürüp doğru yolu göstereceğini, görünür görünmez yardımlarda bulunacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Çünkü o, minbere (Camilerde hutbe okunan merdivenli, yüksekçe yere) çıktı, bizse hepimiz müridiz (Sevgiyle bağlanarak öğrenen kişileriz) ona.
Sabah şarabı (Sersemliği giderecek içecek) hazır, şu dama çıkalım;
Öküz (Boğa) burcundan (Maddecilikten) kaçalım da Ay burcuna (İç âlemimize) girelim.
Buluşma çağı, o güzel yüzlünün yanına gidelim.
Ay gibi sana karşı geceleyin bir kalkana sığınsak yeri.
Biz de senin gecenle, senin gündüzünle seher çağı gibi belirelim.
Yoook, bir başka çeşit görünürsen biz de o şekle bürünelim.
Senin ışığınla şu pencerede görünelim artık.
Gelirseniz yüzlerce kapı acarsınız;
Dediler ki;
Bu, olur, olur ama gelirsek olur.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Susup bize öğüt verecek kişiyi iyice dinlememiz, karanlık perdesinden bizi kurtarmamız için söyleyeceklerini kaçırmamamız, öğrenci gibi hareket etmemiz gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin yüzlerce söz edeceğini, yüzlerce kördüğüm olmuş problemi çözüm yolunu göstereceğini, yüzlerce yanlış yoldan döndürüp doğru yolu göstereceğini, görünür görünmez yardımlarda bulunacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ