(Mevlana
Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
200. Bir toplan, toparlan da
cana, gitme çağı gelmeden o (Şems Hazretleri)
güzelim kaşından bir azık (Yaşam gücü) ver.
Senin davetinden, senin güzelim
sesinden gönül kokusu geliyor;
Ben de lebbeyk (Buyurun efendim, emredin), geliyorum demedeyim ve soluğumdan ciğer kanının kokusu gelmede.
Allah için olsun, bir başka aşka düşmeyin;
Can meclisinde başka bir düşünceye dalmayın.
Başka bir dost seçmek, başka bir
işe girişmek, olmayacak bir küfürdür(Tanrı’nın varlığı
ve birliği gibi dinin temellerinden sayılan inançları inkâr etme);
Din meclisinde kâfirlerin mezhebine (Tanrı’yı inkâr edenin anlayışına, görüşüne) girmeyin.
Can meclisinde düşünce şuna benzer:
Hani söz, mademki gizli kalmıyor, bari gizlemeğe kalkışmayın.
Bokböceğinin sesi gelmese bile
kokusu gelir;
Gönlünüzde izi, eseri kotu bakış bulundurmayın.
O gönül bekçisi, o cana şerefler
veren, pek kıskançtır;
Onun kıskançlığına karşılık siz de yabancılara yüz tutmayın.
Her vesveseden (Yanlış ve yersiz düşünceye, kötü ihtimalleri akla getirip)
bahsetmeyin, her vesveseyi (Olmayacak bir şeyin
olacağını sanarak) konuşmayın;
Her yitip itmiş (Ortadan kalkmış, kaybolmuş, elden çıkıp yok olmuş)
kişiyi kendinize baş etmeyin, kılavuz yapmayın.
Kerem yakutu (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet sahibi, çok kıymetli)
gıdanızı geri almaz, vermemezlikte bulunmaz;
Kendinizi ot otlayan nefse rehin etmeyin.
"Üstünlük
Allah'ındır" ayetini (Nisa suresi139, Yunus
suresi 65, Fatır suresi10) duydunuz ya;
Artık bıyık-sakal (Başkalarına görüntü vermeye);
Külah-sarık düşüncesine (Saygın, meşhur olma) dalmayın.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Ölmeden önce Şems Hazretlerinden yaşamak ve varlığımızı sürdürmek için almamız gerekeni almamız, önemsememiz gerektiğini öğrendik.
2.
Çok
sevmeyi gelişi güzel yapmamamız, bize yaklaş, gel diye koku ile yazı ile söz
ile yapılan Allah dostunun davetini önemsememiz, başka işlerle oyalanmamamız
gerektiğini öğrendik.
3.
Candan
dostların olduğu, candan kişilerin toplandığı Allah dostları can topluluğunun
düşüncesini dalmamız, önem göstermemiz gerektiğini öğrendik.
4.
Can
topluluğunda düşüncelerin gizli olmadığı, açık, net, anlaşılır, gösterişsiz,
süssüz, sade, çıplak biçimde olduğunu, dinleyenin anladığını ve kolayca kabul
ettiği işe yarayan bilgiler olduğunu öğrendik.
5.
Allah
dostundan başka dost seçmenin çok yanlış yollara ve sonuçlara götüreceğini
öğrendik.
6.
Kötü
düşünüşün sesi sözü olmasa da kötü bakıştan, vücuttan gelen gizlenemeyen kötü
kokudan anlaşılacağını öğrendik.
7.
Yanlış
ve yersiz düşünceleri aklımıza getirmememiz gerektiğini öğrendik.
8.
Olmayacak
bir şeyi olmuş veya olacakmış gibi konuşmamak gerektiğini öğrendik.
9.
Değersiz
kişiyi örnek almamak, onun emrine girmemek, önder olarak kabul etmemek
gerektiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
*
Allah’ın üstünlüğü öğrendikten ve kabul ettikten sonra kendimizi üstün görmeye, şan, şöhret sahibi olmaya, başkalarına kendimizi ispatlamaya uğraşmamızın anlamsız olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
Ben de lebbeyk (Buyurun efendim, emredin), geliyorum demedeyim ve soluğumdan ciğer kanının kokusu gelmede.
Can meclisinde başka bir düşünceye dalmayın.
Din meclisinde kâfirlerin mezhebine (Tanrı’yı inkâr edenin anlayışına, görüşüne) girmeyin.
Hani söz, mademki gizli kalmıyor, bari gizlemeğe kalkışmayın.
Gönlünüzde izi, eseri kotu bakış bulundurmayın.
Onun kıskançlığına karşılık siz de yabancılara yüz tutmayın.
Kendinizi ot otlayan nefse rehin etmeyin.
Artık bıyık-sakal (Başkalarına görüntü vermeye);
Külah-sarık düşüncesine (Saygın, meşhur olma) dalmayın.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Ölmeden önce Şems Hazretlerinden yaşamak ve varlığımızı sürdürmek için almamız gerekeni almamız, önemsememiz gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
*
Allah’ın üstünlüğü öğrendikten ve kabul ettikten sonra kendimizi üstün görmeye, şan, şöhret sahibi olmaya, başkalarına kendimizi ispatlamaya uğraşmamızın anlamsız olduğunu öğrendik, anladık.
*
RAVLİ