30 Temmuz 2020 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 2830 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Allah’ı anlatıyor)

2830. Gönlün (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlamak gibi durumlarda kalpte oluşan duygu kaynağı) de, canın (Yaşamayı sağlayan vücutta olan gücün, diriliğin) da neşe (Mutluluktan oluşan sevinç) yeri, huzur (Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı) yurdu o;
Neliksiz -niteliksiz  (Kolay tanımlanamayan) küpteki şarabın (Tanrı şarabının)  kıvamı (Koyuluk, yoğunluk) da o (Allah).

Bütün dünyanın dili - damağı kupkuru, herkes susuz (Çok istemede, özlemede);
Herkese, her şeye tam gıdasını (Besinini) veren (Allah) o.

Gıdalar bile ondan gıda arar;
Buğdaya bile buluttan su veren o (Allah).

Yokluk, sınanma dileyenlere karşı tıpkı bir ejderha:
O ejderhanın boğazını sıkan, istek yolunu bağlayan, kapatan o (Allah).

Yüzlerce azara (Kırıcı ve ser söze), yüzlerce azaba layıksız (Büyük sıkıntıya, eziyete uygunuz) biz, layık (Uygun) olduğumuz cezanın yularını çekip kısan (Azaltan, durduran), lütfedip (İyilik ve yardım ederek) layığımızı (Uygun olanı) vermeyen o (Allah)

Onun yumuşaklığı yüzünden dünya küstah (Saygısız, kaba, terbiyesiz) olmuş;
Sanki padişah biziz de kul (Sevgiyle bağlanan, dostluğu devam ettiren) o (Allah).

Aşkının mahmurlarına (Aşkının tesiriyle sersemleşmiş), her an bir şaraptır, coşar elinden.

Ayıkların kulaklarını sarhoşlukla çeker;
 Ne de devlettir, ne de sürüp giden bir ikbaldir (Baht açıklığı, yüksek makama ulaşmışlık durumu) o(Allah).

* Peygamberi, önüne perde etmiştir (Kendini göstermeden) de o perdenin ardından haberler verir, sözler söyler o (Allah).

* Kullar selam vermeden önce onlara selam edendir o (Allah).
                      ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’ın kendini göstermeden bütün yarattıklarının ihtiyacını verdiğini, insanlara peygamberleri önüne perde ederek söz söylediğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah’ın bizi sevdiğini, düşündüğünü, bizimle ağlayışla, yalvarışla konuştuğunu, bizi bizden daha fazla düşündüğünü öğrendik, anladık.
                     *
RAV

Popüler Yayınlar