(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2600. Adamlığı (İnsan değerini ve saygınlığını veren özü, insana yakışır
yaşama ve düşünme ilkesini, insaniyeti) sel mi aldı, götürdü yoksa;
Çünkü meydanda izinin tozu (En ufak belirtisi) bile görünmüyor.
Altının yoksa bir eski çapıt (Kumaş parçası) at bari (Hiç
olmazsa);
Zaten eski yaradan başka bir
derman (Çıkar yol, çare) yok sana.
* A sakalını oynatıp duran (Parlak sözler söyleyen), elin bağlanmış (Bir şeyler vermeyensin), sakalın çözük (Birliğin ve beraberliğin yok);
Bari bir sakalını oynat, bir laf (Hazmedilecek, anlaşılacak, işe yarayacak söz) et.
Bağırmadan sesim kısıldı;
Yoksa kardeşler duymuyor mu,
sağır mı kulakları?
Şu oluğa bir yol var da su geliyorsa
ne diye taş dönmüyor, değirmen işlemiyor?
Yook, eğer taş dönüyorsa hani un?
Susuz-ekmeksiz ne biçim konuk
ağırlamak bu?
İncitmeyin, şakacıktan söyledim
şunları;
Bir şaka yüzünden gönlünüz kırılmasın
sakın.
Boğazını yırtma;
Yarım ağızla bir çağır onu;
Ağzını incilerle (Şekil değiştirmeyen mücevher sözlerle), mercanlarla (Renkli güzel sözlerle) doldurur senin.
Sofra yaymak (Birlikte yemek yiyenlerin önüne bol ve türlü yiyecekler
koymak), Tanrı’nın âdetidir;
Sus bu kereme son (Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık yapmanın
sınırı) yoktur ki.
Gel a sarhoşların (Tanrı sözleriyle kendinden geçmişlerin) canlarına
eş-dost olan;
Gel de sarhoşların düşüncesini
gör, sevdasını (Güçlü sevgisini, aşkı) seyret.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Adam olan
kişinin insanlığının gereğini yapması, dostlarına, kendisini aydınlatanlara
para ve hediye vererek paylaşımda bulunması gerektiğini öğrendik.
2.
Tanrı sözü
söyleyen kişinin daha iştahlı söylemesi ve dinleyenin çok faydalı sözler
dinleyerek faydalanması için söz söyleyene cömert davranması gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah dostlarına eş dost olmak isteyenin, onların
düşüncelerini ve sevgilerini öğrenmek için hediyeler vererek yaklaşılması gerektiğini,
onların hiçbir zaman bir şey istemeyeceklerini ancak hediye kabul edeceklerini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ