(Mevlana Hazretleri
Allah’ı anlatıyor)
2820. Senin karşında tutayım da
canın adını anayım;
Ne münasebet?
Tapında gül bahçesinin sözünü
edeyim;
Neden yani?
Sen buradayken güzellerin
güzelliklerinden söz açayım;
Doğru mu bu, utanmaz mıyım ki?
İzinin tozu belirmeyen padişah,
dünyayı bezedi (Süsledi);
Sonra da ben şekilden, izden bahsedeyim;
Ne yüzle?
Mekânsızlık (9 kat göğü geçtikten sonra âlemin) ışığı her yanı
tuttu;
Ben tutayım da yerden- yurttan
söz edeyim;
Layık (Uygun)
mı?
Neşenin madeni olan bu dükkânın
önünde kârdan (Kazançtan), eğri sözler
söyleyeyim;
Ne yüzle?
Böylesine sırlar (Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, giz,
gizem) bilen erin tapısında gönlümden, eğri (Doğru
olmayan) sözler söyleyeyim;
Ne yüzle?
Yıldızlar gibi dünya, güneşin
ışığında yok oldu-gitti;
Sonra ben, şu dünya masalını söyleyeyim;
Ne münasebet?
* “Yaklaştı,
yakınlaştı, arada iki yay kadar mesafe kaldı, belki de daha yakın"(Necm suresi 9)
Sırrı zuhur etmiş (Ortaya çıkmış), ben katı yaydan laf açayım;
Doğru mu bu?
Sevgiliye uçup giden canı, her
cansıza anlatayım;
Nasıl olur bu?
Canın bile mahrem (Bizden) olmadığı bir sözü dille, ağızla söylemeye
kalkışayım;
Ne yüzle?
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin Şems Hazretleri karşısında çok saygılı, hürmetkâr davrandığını,
kendini ondan üstün görmediğini, her söz ve davranışı iyilik olarak kabul
ettiğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri çok sevdiği, çok değer verdiği,
saygı gösterdiği Şems Hazretlerine hizmet etmenin zevkine ulaştığını, onu
sırlar dünyasının padişahı olarak kabul ettiğini, insan kulağının hiç duymadığı
sözleri Şems Hazretlerinden dinlediğini, önce yaşamış olduğu olağan üstü
hallerin hayal olmadığını ispatlayan sözleri bizzat ağzından duyduğunu
öğrendik, anladık.
*
RAVLİ