(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2570. * Dağlar içinde en yüksek
sayılan dağ.
Tanrı tecellisiyle parçalanan Tur
Dağı’dır.
Sabret (Olacak
ve geleceği telaş göstermeden bekle) dayan (Bir
gerçekliğin onaylanması için olayların arkasında veya altında bulunan şeyi,
kendisine yükleneni, destek olarak kullanılmaya, altta temel olmaya, bütün
gücünü kullanarak bunları yap);
Fakat dayanmak, da nerede?
Aşkın elinden kimin kararı kaldı
ki (Tam ölçüsünde düzenli olarak hiç kimsenin kalmaya
gücü yetmez ki)?
Bir kere daha Ay gibi harman
yaydık (Herkesin kolayca anlayamayacağı, çözemeyeceği
sözleri ortalığa söyledik);
Düşmanın gözleri kör olsun diye
gene salına-salına yürüdük.
Gene Güneş koç burcuna girdi (Bahar geldi) de dünyayı, gül bahçesi gibi güldürdü.
Çiçek, işvelerle dudağını açtı:
Süsen (Yaprakları
kılıç biçiminde, çiçekleri iri ve mor renkli, güzel kokulu, çok yıllık süs
bitkisi), gammazlıkla (Birinin sırrını,
davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlayan)
dil kesildi.
O makassız, iğnesiz terzi
yüzünden bahçedeki çiçekler, ne güzel atlas elbiselere büründüler.
Her ağaç, başına pekmezsiz,
yağsız yapılmış helva ile dolu bir tabak koydu.
Bahar davulcusu, gene davul çalmaya
koyuldu da gözyaşlarımızı saldık-gitti.
Kışın demire dönen suyun yüzü,
yelle pul-pul zırhlar giyinmişe benzedi.
Baharın, zamanın Davud'u mudur (Peygamberi mi) ki demirden zırhlar örüyor.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Âşık kimsenin
sabredemeyeceğini, sabır tavsiye edilmememsi gerektiğin öğrendik.
2.
Düşmanımıza
bizim ne yaptığımızı görse bile anlamaması için hakkımızda kafa karıştırıcı
sözler söyleyerek etkisizleştirmek gerektiğini öğrendik.
3.
Her yıl nasıl ki
baharın geldiğini, canlanmaların, güzelliklerin kendini göstermeye başladığı
gibi bizim de bu hareketliliğe, güzelliklerin oluşumuna uymamız gerektiğini
öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Baharın gelişiyle her şeyin değiştiğini, bizim de tüm
soğuklukları giderip aradaki buzları eritmemiz, aletsiz araçsız güzelliklerin
içinde güzel kıyafetler kazanmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ