(Mevlana Hazretleri
Şems Hazretlerini anlatıyor)
2610. Gel de güzeller beyi,
yüzünün ışığıyla parlat sarhoşların yüzlerini.
Gelmezsen bari odadan bir başını
çıkar da sarhoşların kavgasını gürültüsünü gör.
Gel a sarhoşların uykularını
bağlayan (Uyuyamaz duruma getiren);
Gel de şu bağı çöz sarhoşların
ayaklarından.
Bütün gece, sarhoşların
heyheyleri (Büyük heyecanları), ta sabaha dek
gökyüzüne, gökyüzünde olanlara ağar (Ulaşır)
durur.
Gökyüzündekiler nerde der onun (Ayrılışı) yüzünden harabız (Yıkılmış
durumdayız);
Gökyüzü de böyle, eyvahlar olsun
sarhoşlara.
Melek de senin yüzünden,
sarhoşların verdikleri, verecekleri karar gibi alt-üst, insan da, dev de, peri
de.
Şu pazar (Satıcıların belirli günlerde mallarını satmak için sergiledikleri belirli
ve geçici) yeri, sarhoşlara yurt olabilir mi hiç?
Burada bütün ayıkların bile
külahlarını (Şapkalarını) kaptılar.
Sarhoşlara vereceğin vaadi yarına
atma (Erteleme);
Sarhoşların yarını da sensin,
öbür günü de.
Sarhoşlar, gözünün çevresinde
halka olmuşlar;
Sarhoşlar üst yanına kimler
oturabilir artık?
Dönen gökyüzünü gördüm;
Diyordu ki;
Denizden bir katreyim (Küçük damlayım) ben.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1.
Şems
Hazretlerini hem yeryüzündekilerin hem de gökyüzündekilerin yüzüne âşık
olduklarını, göremedikleri zaman hasret çektiklerini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Allah’ın yarattığı dönen gökyüzünün küçük bir damladan
ibaret olduğunu, buna göre Allah’ın yarattığı alemleri aklımızın alamayacağını,
sanatını gösterdiği kadarını görebileceğimizi öğrendik, anladık.
*
RAVLİ